Hafiz Çavuş muhtar kaldı yıllarca
Pek vefalı halin vardı Küplüce
Hizmetleri aşikardı kullarca
Elektrik, yolun vardı Küplüce
Cemal Hoca ise köyün imamı
Yürekten severdi halkın tamamı
Hep ondan öğrendik elifi lamı
Hak yolunda kulun vardı Küplüce
Okulunda yüzden fazla öğrenci
Meraklıydı ilme yaşlısı genci
Bu yüzden yüksekti toplum bilinci
Medresen, okulun vardı Küplüce
Köyde ilkokulu bitiren herkes
Şavşat'a koşardı; tek nefes, tek ses
Sırtında poğaça, elinde atlas
Şosende çakılın vardı Küplüce
Siyonistin oyunuydu yanıltan
Babayı evlada düşman tanıtan
Bizi üzüp, canımızı acıtan
Bir de sağın solun vardı Küplüce
Cami kapısında Cuma sonrası,
Toplanırdı istişare şurası.
Toplu kararları alma sırası,
Uzlaşmacı dilin vardı Küplüce.
Çayıra, ekine birden başlanır
Yardımlaşma, kolaylıklar düşlenir
Ya harmanla, ya patosla işlenir
Ekinlerin, cilin vardı Küplüce
Alaf kıt olunca tarla çayırda
Neker kırılırdı kırda bayırda
Çala, saman verip kışın ahırda,
Meralarda malın vardı Küplüce
Mal otlatma sıra ile yapılır
Sabah erken su sırası kapılır
Çalışkanın ta alnından öpülür.
Gayrete ödülün vardı Küplüce
Haftada bir Şavşat'a yol görüne
Dikkat et de yel vurmasın terine
Aleddin Emi'nin traktörüne
Binip, git ve gel'in vardı Küplüce
Toplayıp da meyvelerin çoğunu
Aşırarak Sahara'nın dağını
Ardahan'dan aldın peynir yağını
Meyve yüklü dalın vardı Küplüce
Köyde biçim yaklaşınca bitmeye
Göle'ye gidilir çayır biçmeye
Haydi şimdi ekip başı seçmeye
Tırpan çeken kolun vardı Küplüce
İlkbaharda coşkun sular. Nereye?
Dört değirmen diziliydi dereye
Erken davran gireceksen sıraya
Pilekide külün vardı Küplüce
Ah-u zar çekerim yanar yüreğim.
O günleri rüyamda mı göreyim?
Viran olmuş benim gönül sarayım
Binbir çiçek, gülün vardı Küplüce
Eminim bu sözler uzayıp gider
Köyümü anlattım ben, hasbelkader.
Gayretim, hatıralar olmasın heder
Dudaklarda balın vardı Küplüce.
EMİN YILDIZ