İki konuda bilen de bilmeyen de konuşur derler.Bu iki konu:
1-Tebabet ( Sağlık ile ilgili konular).
2- Diyanet ( Din ile ilgili konular).
'Arabamın moturundan ses geliyor' dediğinizde ' istersen bir tamirciye göster' derler.Ama midem ağrıyor dediğinizde ' süt iç, ıhlamur iç v.b.çözümler duyarsınız.
Aynı mevzu Din içinde geçerlidir.Bilen bilmeyen herkes konuşuyor.Konuşmakla kalmıyor Dinin temel esaslarına zarar veren görüşler ortaya atılıyor.
Son zamanlarda ki bu görüşlerden biri de (haşa)' Allah geleceği bilmezmiş.Allah benim kimin ile evleneceğimi bilmezmiş' iftirasıdır. Oysa en son akla gelmesi gereken konu belki de budur. Kur'an'da bu konu ile ilgili yüzlerce ayet vardır.Yazının uzun olmaması için sadece bir kaç başlık halinde bu konuyu incelemeye çalışalım.
-Allah'ın geleceği bilmemesi " KADER" konusunun otamatikmen ortadan kalkması demektir.Çünkü "KADER" Allah'ın gelecek ile ilgili ilmidir.
-Kur' an'da 'SEBBAHE',' YUSABBİHU' şeklinde başlayan çok ayetler vardır.Bu ayetlerde " Yerdekiler ve göktekiler Allah'ı tesbih ederler" buyruluyor."Tesbih" demek , Allah, noksan sıfatlardan münezzehtir demektir.Dolayısıyla ' Allah geleceği bilmez' demek , Allah'a eksiklik izafe etmek demektir.
-Kur'an'da Ahiret ile ilgili ayetlerde, "Cennettekiler Cehennemdekilere şöyle soracaklar..."(Bakınız Müddessir,40-47. Ayetler) ve "Cennettekiler Cennete şöyle götürülecekler ve Cehennemdekiler Cehenneme şöyle sürüklenecekler..."(Bakınız Zümer,71-75 Ayetler).
Eğer Allah geleceği bilmezse ahiretten nasıl haber verebilirdi?
-"Onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Bütün işler Allah’a döndürülür."(Hac,76).
Bu ayette geçen " önlerindekini ve arkalarındakini bilir"den amaç ' Gelecek ve geçmiş zaman ' demektir.
-"Hani Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. Onlar, “Biz seni övgü ile tesbih ederken ve senin kutsallığını dile getirip dururken orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?” dediler. Allah “Şüphe yok ki, ben sizin bilmediklerinizi bilirim” buyurdu" (Bakara,30).
Bu ayetin sonunda geçen " Ben sizin bilmediklerinizi bilirim" den amaç gelecek zamandır.
-"...Bir şeyden hoşlanmadığınız halde o sizin hayır olabilir. Bir şeyi de sevdiğiniz halde o sizin için şer olabilir. Allah bilir, siz bilemezsiniz" ( Bakara,216).
Bu ayette bir şeyin şer veya hayır olması gelecek zaman ile ilgilidir.Ve " Allah bilir siz bilemezsiniz " buyruluyor.
-Şu ayet gelecekte olacak olan bir savaşı haber vermişti ve Allah'ın dediği gibi oldu."Rumlar yakın bir yerde yenilgiye uğradılar. Fakat onlar bu yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip gelecekler. Eninde sonunda Allah’ın dediği olur. O gün müminler Allah’ın yardımı sebebiyle sevinecekler. O dilediğini muzaffer kılar. O çok güçlüdür, engin merhamet sahibidir". ( Rum,2-5).
-Ebu Leheb,Tebbet suresinin inişinden yaklaşık 10 yıl sonra öldü.Allah, geleceği bilmeseydi ve Ebu Lehep Müslümanlığı seçseydi bu Sure ne olacaktı?"Ebû Leheb’in elleri kurusun! Kurudu zaten.
Ona ne malı fayda verdi ne de kazandığı başka şeyler.
O, alev alev yanan ateşe atılacak!"( Leheb 1-3).
-Ve Lokman süresinde ki bu ayetler gelecek ile ilgilidir.
"Kıyamet saati hakkındaki bilgi yalnız Allah’ın katındadır; O, yağmuru yağdırmakta; rahimlerdekini bilmektedir. Hiç kimse yarın ne elde edeceğini bilemez; hiç kimse nerede öleceğini bilemez; ama Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır" (Lokman,34).
Binlerce kez HAŞA diyerek şöyle bir misal vermek istiyorum.
Örneğin, deprem oldu.Biz kullar dedik ki :" Ya Rabbi neden bu deprem oldu?".Rabbimizin de şöyle cevap verdiğini varsayalım:" Kusura bakmayın kullarım.Benim de haberim yoktu".
Böyle bir durumda Halik ( Allah) ile mahluk (insan) arasında ne fark kalır?".
Yazımızı Hz.Ali'nin ( r.a) şu büyük sözüyle bitirelim.Hz.Ali (r.a) şöyle der:" Allah'ım!Her duamı kabul etmeyişinden senin büyük Allah olduğuna inandım ( çünkü geleceği bildiğin için benim hakkımda hangi şeyin hayırlı olacağını sadece sen bilirsin).
ABDÜLVASİH DURAN