05 Haziran günü... Dünya Çevre Gününde köyümdeyim. Ne mutlu bana. Bu yeşillik, bu hava, bu akarsu, bu kuşlar, bu çiçekler, bu doğa, ne güzel!
Mezit Boğazında , cennet gibi bir köydeyim. Annemle çilek tarlasında çilek topluyorum. Topladığı çileği, yol boyunda satanlar var. Çocukluğumu hatırlıyorum. Ankara yolunda az mı çilek sattım. İnsanın bir köyünün olması ne büyük zenginlik!
Şüphesiz köyleri; İnegöl'ün en büyük zenginliği. Fındıklı Köyünden, Mezit Köyüne, Gazalli Köyünden Şehitler Köyüne, yüze yakın köye sahibiz. Hepsi birbirinden değerli, hepsi birbirinden güzel.
Yarım asır öncesinden itibaren günümüze kadar köylerimiz İnegöl'e göç veriyordu. Ancak göç artık tersine dönüyor. Sağlıklı doğal ortamın önemi artıyor... Fırsat buldukça insanımız köyüne kaçıyor.
Gelecekte köylerimizin kıymetini daha çok anlayacağız.
Gelecek nesil görecek. Şehir tepelere kaçacak. Yeni İnegöl Karalar Köyü sırtlarında yükseliyor. Ne güzel duruyor değil mi?. Yakın gelecekte böyle olacak işte.
Çiftlik Köyünden , Dipsizgöl Köyü'nden, İsaören Köyü tepesinden, Yiğit Köy tepesinden bakacak geleceğin evleri.
Köyü olanlar, köyde arazisi bulunanlar. Kıymetini bilin. Sakın köy varlıklarını elinizden çıkarmayın!
Bakın Adibinli köyü ne hale geldi. İnegöl'ün kaçış noktası oldu bir süre. Alanyurt oldu. Ama burası da doldu. Yetmez oldu artık.
Bana göre Çevre gününde konuşulacak en önemli konu: çöplerimizdir. Bir hafta evinizin çöpünü atmayın bakalım. Ne hale gelir ev? Belediye 1-2 hafta evimizin önünden çöpümüzü almasa, ne yaparız? Veya herkes çöpünü sağa sola,derelere,çayırlara başı boş dökse, saçsa ne olur?
Sahi hergün biriktirdiğimiz çöpümüz , molozomuz nereye gidiyor? Ben birgün merak ettim ve bir çöp kamyonunun peşine takıldım. Kendimi Alanyurt'taki İnegöl çöplüğünde buldum.
TAHA KEREM-ARŞİVDEN DÜŞÜCELER-07 HAZİRAN 2011