Kıymetli okuyucularım!

Gündemimizi uzun zamandır meşgul eden, zihinleri karıştıran konuya devam ediyoruz: Evrim Teorisi ve Müslümanların bu teoriye bakış açısı. Özellikle "Teistik Evrim" düşüncesinin yayılmaya çalıştığı bu dönemde, kafaları netleştirmemiz şart.

Evrimci görüşün üç büyük sloganı var, hepimizin duyduğu:

1-"Birçok bilim adamı kabul etti, biz de etmeliyiz." Yalan!

2-"Evrim teorisi olmazsa bilim olmaz, biyoloji olmaz." Yalan!

3-"Evrim, yer çekimi gibi apaçık bilimsel bir gerçektir!" Yalan!

Teistik evrimci kardeşlerimizin bir kısmı maalesef bu propagandalara kapılıyor, hatta bazıları da bu sloganları başkalarına karşı kullanıyor.

Peki, bu sloganlar ne kadar sağlam? İşte bu noktada büyük bir boşluk görüyoruz. Bu yazı dizimizde detaylıca açıkladık ki, bu iddiaların temeli zayıf.

Menşei Batı olan bir 'din' oluşturulmaya çalışılıyor: Bilimizm (Scientism). Bu yeni dinin 'sözde bilimsel' ama özünde metafiziksel öğretileri var. Hedef, özellikle genç zihinler! Bu dogmanın ilk şartı mı? Evrimi kabul etmek! Bu düşünce (Materyalizm, Natüralizm gibi felsefelerden besleniyor) bilim insanları üzerinde doğrudan veya dolaylı baskı oluşturuyor.

Batı bilim dünyası Bilimizm dogmasıyla şekilleniyor. Bir bilim insanı düşünün, hedefleri nelerdir:? Kariyer yapmak. Üniversitede kadro almak. Akademik çalışma yayımlamak. Araştırma fonu elde etmek. Bu süreçlerin hepsi zorlu. Bu süreçleri zorlanmadan geçebilmeniz için sistem sizi evrimci olmaya zorluyor.

Yazı dizimizde çarpıcı örneklerle gösterdik ki, bu bilim paradigması, evrimin kabulü için zorlayıcı bir etken. Bu zorlama, aynı zamanda teistik evrim gibi tutarsız düşüncelerin de beslenmesine yol açıyor. Teistik evrimi kabul etmenin başka nedenleri de var, onları da ayrı bir makalede ele aldık.

Bazı teistik evrimciler, kendi görüşlerine İslam dünyasından destek arıyorlar. "Geçmişteki İslam âlimleri evrimden bahsetti" diyorlar. Yalan!

Yazı dizimizde biz bu iddiaya karşı çıktık.

  1. Önce İslam âlimlerinin kullandığı bazı mefhumların açıklamalarını yaptık. Böylece kavram karmaşasının önüne geçtik.
  2. Sonra eserlerden alıntılar yaptık. İslam âlimlerinin canlılığın oluşumuna dair gerçek fikirlerinin ne olduğunu gözler önüne serdik.

Gördük ki, onların kullandığı ifadeler, modern evrim teorisini desteklemekten çok uzaktı.

İslam'da ilmin ve ilim öğrenmenin önemi çok büyük. İslam, ilimleri belirli kriterlere göre tasnif etmiştir. Evrim teorisi kendi çapında bir ilimdir. Peki, bir Müslüman olarak bu teoriyi ilimler içinde nereye koymalıyız? İlmî değeri nedir?

İslam düşüncesi çerçevesinde bu iki temel sorunun cevabını aradık. Müslümanlarda evrim teorisinin kıymet ölçüsüne dair bir farkındalık oluşturmak istedik. Bu yazımızın devamı bu yüzden önemli.

Bir gözlemimiz daha var: Ülkemizdeki teistik evrimciler, Batılı (Hristiyan) teistik evrimcilerin argümanlarını kullanıyorlar.

Batılıların, İncil’in yaratılış ayetlerine yönelik yaptıkları evrimci tevilleri, yorumları alıp, maalesef Kur’an-ı Kerim’in ayetlerine uyarlıyorlar. Bunun örneklerini de yazımızın devamında aktardık.

Sevgili okur, mesele basit: Bilim ve iman çatışmaz. Çatışan şey, bilime giydirilmiş materyalist ve natüralist felsefedir.

Bir Müslüman olarak duruşumuz, vahiy ve sahih akıl ışığında olmalıdır. Bu konuları daha derinlemesine okumanızı, sorgulamanızı tavsiye ederim. Yazı dizimizin devamında bu konulara değineceğiz. Selametle kalın. (DEVAM EDECEK)

Taha Kerem