Abdulvasih Duran yazdı

      Bir insanı tanımak için büyüklerimiz iki metot önerirler.Birincisi onunla ticaret yapmak,ikincisi de onunla yolculuk yapmaktır.Çünkü bu iki yerde insanın zaafları ve menfaatleri ön plana çıkar.O nedenle o kişinin kendi menfaatını mı yoksa yanındakinin mı  menfaatını ön planda tuttuğu ortaya çıkar.

     Bir insanı tanımak belki bu kadar kolay ama bir milleti tanımak o kadar kolay değildir.Bir başka değişle bir insanı tanıma metotlarını bir millete nasıl uygulayabilirsiniz?

O nedenle bir milleti tanımanın belki de en kısa yolu ‘zor zamanda’ kimden  veya kimlerden yana tavır takındığına bakmak lazımdır.

     Batı dünyasına baktığımız zaman kendi içinde son derece medeni, hatta örnek gösterilebilir ve hatta yaşantıları bizim dinimiz (İslam) gibi diyebileceğimiz bir yaşantıları vardır.Oysa aynı Batı’nın başka milletlere karşı ne kadar acımasız olduğunu görebiliyoruz.

        Örneğin:

-Batı ülkeleriyle yaptığımız maçlarda yenildikleri zaman seyircilerimize ve oyuncularımıza  öfke kusan o seyirciler kendi aralarında kim bilir ne kadar güler yüzlüdürler?

-Batı Ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımıza/müslümanlara karşı sürdürdükleri ırkçı ve İslamofobi (Saldırılar,Kur’an yakma v.b.) hareketleri ve bu hareketlerde bulunanlar kim bilir kendi aralarında ne kadar hoş görü sahibidirler.

-Amerikan’ın Irak’ı işgali sırasında Ebu Gureyb Hapishanesindeki mahkumları soyup,yere yatırıp pis ayaklarını mahkumların üzerine koyup sigarasını tüttüren ABD’li asker,kim bilir  kendi memleketinde kendi aralarında ne kadar medenidirler?

-Bugünlerde Filistinlileri acımasızca öldüren katil İsrailli askerler kim bilir kendi memleketlerinde ne kadar şefkatlidirler?

     Bu ve buna benzer bir çok yerde gördüğümüz bu örnekler gösteriyor ki Batı Dünyasının medeniyeti ”BÖLGESELDİR”.Yani kendi aralarında medenidirler.

      Oysa İslam ve Müslümanların Medeniyeti “EVRENSELDİR”.Yani bir yerde değil her yerde medenidirler.Yani bir yerde ne isek her yerde de öyleyiz.

     Kur’an bizlere batılın ve küfrün aslında göründüğü gibi güçlü olmadığını  haber vermektedir:” Allah'tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi! ﴾Ankebut,41﴿.Allah onların durumunu en zayıf ev olan örümcek evine benzeterek aslında bomboş olduklarını dile getirmektedir. 

        Ayrıca Kur’an, onların bir araya gelip bütün gibi göründüklerine bakmayın diyor:”… Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın. Halbuki kalpleri darmadağınıktır…”(Haşr-14).

       Ve yine Kur’an onların aslında boş kütük gibi olduklarını dile getirmektedir:”… Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Her kuvvetli sesi kendi aleyhlerine sanırlar…”(Münafikun-4).

       Batı, son 70 yılda  Kore, Vietnam, Afganistan, Irak, Suriye, Yugoslavya ve Libya'da kahredici savaşların çıkmasına neden oldu. Batı, kendisi gibi beyaz ve Katolik, Protestan Hristiyan olmayan insanları, insan yerine bile koymuyor.

      Son  Filistin - İsrail savaşından sonra, bilhassa Filistinlilere ait bir hastanenin bombalanması sonucu ölen çoluk çocuk,kadın,sivil  beş bine yakın kişinin başına gelenlerden sonra biraz vicdanı sızlayan insanlar, "Bu bir vahşettir. Lütfen biraz itidalli olun, biraz merhametli olun" diye ortaya çıktılar. Batı, bu insanları hemen kara listeye aldı.

     Batı istiyor ki aynı nefreti bizde de gösterelim. Biz de batının bayraklarını, kitaplarını yakalım, kutsallarına küfredelim. Bunu yapmayacağız. Zira saçtıkları zehrin panzehiri  barbarlıklarına karşı medeniyetimizdir. Onlar ayrıştırırken biz bir olacağız. Onlar dinler arası,hilal-haçlı ve kültürler arası çatışma isterken biz İnsan merkezli ve insanca hayatı savunacağız.

     Sonuç olarak bizler Allah’ımızın şu emrini hiç  unutmayacağız:"

Sen onların dinlerine uymadıkça yahudiler de hıristiyanlar da senden asla memnun kalmayacaklardır..." (Bakara,120).