Macar görevlinin içtenliği etkili olmuştu. Macar görevli İnegöllüyü bir İtalyan turist arabasına bindirip Bükreş’e geri dönmesini sağladı. Sonrasında İnegöllü çaresiz ülkeye döndü.
Toplanan yardımları aldığı sivil toplum örgütlerine iade etti. Cepheye yani Bosna’ya ulaşma umudunu yitirdi, köyünde yaşamını sürdürüyordu.
Ülkeye döneli bir yıl kadar olmuştu. Bir akşam üzeri köy kahvesi önünde diğer köylüleri ile birlikte oturuyordu. İstanbul yani 34 plakalı bir ticari taksi köy kahvesinin önünde durdu. İçinden Bosna’da görev yaptığı birliğin komutanı üniforması üzerinde olarak indi.
Bütün köylüler şaşırmış, misafirin kimliğini öğrenince de duygulanmışlardı. İnegöllü gönüllünün babası da komutanı tanımaktan memnun olmuş. Oğlunun böyle bir ziyaretle ödüllendirilmesinden de gurur duymuştu.
Bir saate yakın bir zaman geçmişti ki Boşnak Komutan İnegöllüye dönüp “Sana bir hediye getirdim ama ne getirdiğimi bilmiyorum” dedi.
Komutan hediyeyi getirdiği kişinin ismini söyledi fakat ne hediye getirdiğini gerçekten bilmiyordu.
Hediyeyi gönderen Bosna-Oraje kasabasından Esmir adında küçük bir erkek çocuğuydu. Bosnalı Komutanın Türkiye’ye gidecek olan bir heyet içinde yer aldığını öğrenince İnegöl’e de gider misin demiş. Komutan da tam olarak nerelere uğrayacağımızı bilmiyorum.
Mümkün olursa tabii ki giderim diyerek Esmir’e söz vermiş. Heyet İstanbul’a gelip çalışmalarını sürdürürken araya Pazar günü de girince misafirlerin bir günlük bir boşluğu oluşmuş.
Komutanımızda bir günlük boşlukta İnegöl’e gelmek için heyetten izin alıyor, ticari bir taksiye atlayarak hediyeyi İnegöl’e, kahramanımızın köyüne getiriyor.
Kahramanımız Oraje Cephesinde gönüllü olarak yer aldığı günlerde, çatışmasızlık ortamlarında sığınaklarda ya da sığınak yakınlarında yer alarak sivilleri koruma görevini yapmaya çalışırlarmış.
O günlerden birinde sığınak ta Esmir adında 5-6 yaşlarında bir erkek çocuğu oynarken kırık bir cam parçası ile elini kesmiş, kan akıyor, aile ne yapsa ağlamakta olan çocuğu ikna edemiyordu.
İnegöllü Gönüllü çocuğa yaklaştı “Biz Türklerde Kan Kardeş Olmak diye bir deyim vardır. İki kişi kanlarını isteyerek birbirine karıştırırsa kan kardeş olurlar.
Ben de seninle kan kardeş olmak istiyorum diyerek elindeki bıçak ile kendi parmağını kanatmış ve Esmir’in elindeki akan kan ile karıştırmış. Esmir’e dönerek biz artık seninle kan kardeşiz demiş ve çocuğa sarılmıştır.”
Çocuk da aile de bu tatlı davranıştan çok etkilenmişler, orada kaldığı süre içinde çocuk İnegöllüye Boşnakça, İnegöllü de çocuğumuza Türkçe öğretme çabaları içinde günlerini mutlulukla geçirmişler.
Türkiye’ye dönüp yeniden Bosna’ya dönme imkanı bulamayınca da iletişimleri maalesef kopmuş.
Komutanın getirdiği karton kutu açıldı, içinden Esmir’in kanını damlattığı beyaz bir bez parçası çıktı. Kan kardeşe gönderilecek daha güzel bir hediye de olamazdı.
TURHAN ŞAHİN'İN ÖYKÜ TADINDA İNEGÖL isimli eserinden düzenlenip yayına hazırlanmıştır.