Günlük yaşamımızda pek çok stresli olayla karşı karşıya kalabiliyoruz. Bazen günlerimizi, bazen haftalarımızı hatta belki aylarımızı bu olayların etkisinden çıkabilmek için harcıyoruz.
Peki, hepimizin hayalini kurduğu o mükemmel, her şeyin yolunda gittiği bir hayat gerçekten var mı?
İş hayatımızda ya da özel yaşamımızda canımızı sıkacak durumlarla karşılaşmak aslında oldukça olağandır. Buradaki asıl hassas nokta, bu süreçleri nasıl yönettiğimizdir.
Kişi bir stres kaynağıyla karşılaştığında ne ölçüde psikolojik esneklik gösterebildiği, ruh sağlığı açısından belirleyici bir rol oynar.
Yaşanan, kimi zaman trajik olabilen olayları tamamen içselleştirip kişinin benliğinin merkezine yerleştirmesi, süreci daha da ağırlaştırabilir.
Psikolojik sağlamlık; karşılaştığımız zorlukları yok saymak, güçlü görünmeye çalışmak ya da duygularımızı bastırmak değildir.
Aksine, kişinin yaşadığı duygulara alan açabilmesi, onları kabul edebilmesi ve hayatın doğal akışı içinde yeniden denge kurabilmesidir.
Zorlayıcı deneyimleri kucaklayabilmek, onlardan öğrenebilmek ve yoluna devam edebilmek sağlıklı bir psikolojinin göstergelerinden biridir.
Her ne yaşıyorsak yaşayalım, hayatımızdaki asıl güç kaynağının benliğimiz olduğunu unutmamak gerekir.
Her yeni bir gün, yeni bir seçimdir. Olayların olumlu veya olumsuz sonuçlarına odaklanmak yerine bu yaşadıklarımızın bize neler öğrettiğini ve tekrarlanmaması için neler yapabileceğimize odaklanmak gerekir.
Aslında her karşılaştığımız zorluk, bireyin kendini tanımasına ve kendiliğine yaklaşmasına uzanan sonsuz bir yolculuğu başlatabilir.
Kendi duygu ve düşüncelerimizi tanıyabilmek mental sağlığımız açısından önemlidir, ve belki de değişime alan açar.
Unutmamak gerekir ki psikolojik sağlamlık doğuştan gelen değişmez bir özellik değil, zaman içinde geliştirilebilen bir beceridir.
Destek almak, kendine şefkat göstermek ve yaşananları anlamlandırmaya çalışmak bu becerinin güçlenmesine katkı sağlar.
Hayat her zaman planladığımız gibi ilerlemeyebilir; ancak önemli olan, karşılaştığımız fırtınalarda nasıl ayakta kalabildiğimizdir.
Zehra Durmuş
Psikolog & Aile Danışmanı
