Merhaba Genç Gazete Okurları! Bu Genç Gazete'de ilk yazım. İnegöl gündemine ve kültürüne dair kaleme alacağım yazılarımın ilki İnegöl mobilyasına dair..

Anadolu Üniversitesinden öğretim görevlisi, profesör bir hanımefendi, yaptığı araştırmalarda, Anadolu'da ahşap ve ağaç işçiliği sanatının oluşmasının, Frigyalılara kadar dayandığı  tezini savunmaktaydı.

Dolayısıyla Ankara, Kütahya, Afyon, Eskişehir ve uç noktaları ile İnegöl sınırlarına ulaştığı bilinen  bu medeniyetin, Ankara, İnegöl ve 1960' lı yıllara kadar Eskişehir'e, bu sanatı miras olarak bıraktıklarını düşünüyordu.

Bizler ise Mobilya ve Ağaç Sanayi Müzesini kurarken, ahşap sanayi ile ilgili, Osmanlı dönemine ait, ilk kayıtların, 1520 lere kadar ulaştığını gördük. 1800 lerin sonuna kadar, ağaç ve ahşap işçiliği ile ilgili, bir çok resmi belgeyi  de tespit ettik.

1900' lerden günümüze, zaten yakın tarih olduğu için, yüzde yüze yakın oranda bilgilerimizi tazeledik.Ağaç işçiliğinden, ahşap sanatına geçişin, yani, ilk mobilyacılığın başladığı o yıllarda,  Domaniçli Ali Usta (ÖZYEŞİL) ismi, ön plana çıkmıştı.

Bugün, İnegöl Mobilyasına yön veren, insanların, çoğunun, ustalarının ustası  olduğunu, yaptığımız araştırmalarda öğrenmiş olduk. İnegöl Mobilyasının 1970 lere kadar, Domaniçli Ali Ustanın yetiştirdiği sanatkarlar ile kendini kanıtlama ve tanıtma çabası ile mücadele ettiğini gözlemledik.

1970' li yılların ortalarında, siyah beyaz ve Türkiye'nin  ilk ve tek kanalı olan TRT de "MOBİLYA İNEGÖL'DEN, İNEGÖL'DE DE UZ MOBİLYADAN ALINIR" spotu ile çıkan bir reklamın, mobilyamızın ülke gündemine oturmasını sağladığını teşhis ettik.

Bu reklam ile önceleri civar ilçe ve illere mobilya yapıp satan İnegöl, artık İstanbul ve Trakya pazarlarına da hakim olmaya başlamıştı. O yıllara göre iyi bir pazar ağı yakalanınca, talep artmış  ve yeni yetişen ustalarında kendi  iş yerlerini açmaya başlaması ile hem imalathaneler hem de  üretim çoğalmaya başlamıştı. 

Çoğu şehir içinde olan mobilya, marangoz ve bıçkı atölyelerinin yerleşim birimlerini rahatsız etmeyecek yerlere taşınma zarureti doğmuştu.

Gelecekte dünya pazarında söz sahibi olacak sektörün o zaman ki "gönüllü ustaları" ile yapılan istişareler sonucu, Merhum Ahmet AKYOLLU ve akabinde Sayın Refik TABAKOĞLU' nun çalışmaları ile bugünkü Osmanbey, Kalender ve Tabakhane caddelerinin civarında Küçük Sanayi adı ile bir alan oluşturulmuş ve o zamanki isimleri imalathane olan bu işletmeler, zaman içerisinde o bölgelere taşınmıştı.

Aynı zamanda o yıllarda başka başka sektörler ile alakalı adı fabrika olan büyük işletmelerin bir alanda toplanması ve  yüksek hacimli işler yapabilmesi için, bugün ki, Organize Sanayi Bölgesinin temelleri de atılmıştı.

1980' lere gelindiğinde, mobilyamız artık, Türkiye'nin çoğu yerinde tanınır olmuş ve pazar payını genişletmişti. Yeni yeni alanlara ihtiyaç duyulduğundan, bugünkü Ertuğrul Gazi Caddesine kadar olan bölüm, Büyük Sanayi ismi ile, 10 sokağa ayrılarak yeni işletmeler açılmasına olanak sağlanmıştı.

Hatta o yıllarda, yeni yeni işletmelerin açılma talebinin arttığı görülünce, metrekareleri daha büyük olan alanlar açmak için, ağaç ve metal sanayi isimlerini içine alan, bir kooperatif kurularak, bugünkü Ertuğrul Gazi Caddesi ve derenin ötesi diye tabir ettiğimiz Ağaç İşleri Sanayi Bölümü ile ilgili çalışmalar başlatılmıştı.

Alan genişleme çalışmalar devam ederken, mobilyamızın, kendi halinde seyreden reklamının üstüne, değişik tanıtım çalışmaları yapılması, ortak fikri, gelişmişti. O yıl, Belediye tarafından organize edilmesi planlanan, ilk Uluslararası Kültür Sanat Festivali'nde, "MOBİLYA FUARI" nında, düzenlenmesine karar verilmişti.

(DEVAM EDECEK)

NEDİM BAYRAM