İlhan Tatlı kardeşimizin yazılarına 2. Örnek…

2.Yazı:BENİ NASIL BİLİRDİNİZ?

...…...…........….…........

Türkiye'de ölüm yaşı ortalaması 74 civarındadır. Ben 46 yaşındayım. Bugün de ölebilirim. 74 yaşında da ölebilirim. Bunun ortalamasını aldığımda matematiksel olarak 14 yıllık bir ömrüm kaldı. Bunun üçte biri uyku ile geçecek. Hep sağlıklı yaşasam geriye 9- 10 yıllık bir ömrüm kaldı.

Daha Ticaret yapacağım. Şirket kuracağım, emekli olacağım, çocuğumu evlendireceğim. Dünya turuna çıkacağım. Mutlu ve huzurlu bir yaşlılık dönemi geçirmek için birikim yapacağım. Kira getirilerim olması için çalışacağım. Oğlumun, eşimin mutlu bir hayat yaşaması için onlara mal mülk bırakmam gerekiyor. Hacca gideceğim. Daha çok ibadet edeceğim…

46 yıl nede çabuk geçti. Ben doğduğum gün, ölüm anım için başlayan geri sayımın sonuna yaklaşmışım.

Sizce de hayat çok kısa değil mi.Bilmem ki. Bir 74 yıl daha yeter mi acaba bilemedim. Kararımı verdim bana bir 74 yıl daha lazım. Ama nasıl olacak ki ...

İlk başta 74 yıl çok uzun bir ömür gibi geldi. Ama bitti bitiyor.Muhtemelen arabalarımı, dairelerimi, evimi, dükkanlarımı ve birikimlerimi her şeyimi satacağım.

Ve o para ile ömrümü uzatacağım.Ama yapamam ki. Çünkü bunlara sahip olmak için de ömrümü harcadım.Acaba ömrümüze bir yıl daha eklemek için kaç milyon dolar lazım. Sahiden bunun borsası var mı?

Yok arkadaş.Ölüm bana hiç yakışmıyor. Ölüm hep başkasına yakışıyor. Hastalık, dert, keder. Acılar, kazalar, belalar bana hiç yakışmıyor. Hep başkasına yakışıyor. Sahiden ölümü kendine yakıştıran var mı?

Uykularımı kaçıran sorular peş peşe geliyor. Acaba ben nasıl bir hayat yaşadım. Sanki ölümsüz bir hayat yaşayacakmışım gibi edindiklerim. Ve uğrunda hayatımı bitirdiğim dairelerim, dükkanlarım, diplomam, kariyerim, mallarım, mülklerim. Makamlarım….

Ve bir ömür geçti.Eğer hayvanlar öleceklerini bilseydi, onları kestiğimizde bir kilo dahi etleri olmazdı. Sözünü duydunuz mu?

Okullar tatile girdi. Ve öğrenciler 1 yıllık karnelerini aldılar. Acaba 46 yıllık karnem nasıldır? Sahiden şu ölüm olmasaydı. Olmaz mıydı

Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam, sanki ben değilim. Her gün duyduğum salalar

Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim? Ben kaçıncı sıradayım. Bugün mü yarın mı? Programım arasında henüz ölüm yok.

Sahiden plan ve programlarına ölümü koyan var mı? Oğlum, eşim, ailem ne olacak.

Ey sevenlerim! Beni kaç gün daha hatırlarsınız. Resmim ne kadar süre ile duvarlarda asılı kalacak? Ölüm herkesin başında.

Nerde, nasıl ve kaç yaşında? Ve hayatın lezzetlerini gideren bir sala…. Telefonlara düşen son bir mesaj Cenaze….. İlhan Tatlı vefat etmiştir. Ve hoca son soruyu sorar. Musallada yatan ilhan kardeşimizi nasıl bilirdiniz?

................

Değerli İlhan KARDEŞİM

Seni her zaman iyi bildik ve iyi bilmeye devam edeceğiz.Sana hakkımız helal olsun.

Ama senin daha yapacağın çok önemli işler var.Rabbim huzur, sağlık ve uzun ömürler nasip eylesin.

Abdulvasih DURAN