Bir ulu çınar İshak Paşa’da Yapraklar fısıldaşır Tarihin kulağında Osman Gazi şahlanır Turgut Alp kılıç kuşanır Gölgesinde… Kıratın üstünde kıratın türküsü; “Bursa’nın ufak tefek taşları” Dinlenir terkisinde.
Şeyh Edebali’nin gözleri Gezinir Alperenlerin ayak izlerinde Kim bilir kaç yiğit Atını suladı, sevdalandı kim bilir? Kaç gelinlik kızın Kınalandı elleri İshak Paşa’da çınar altında, Vakıf Çeşmesinde…
Turgut Alp’in terkisinde bir güzel Telli duvaklı Kavuşuyor Ay yıldızlı hasrete Biraz ağlamaklı Uludağ’a mıhlanmış bir çift göz Gezinir eteklerinde. Geyikler fısıldaşır, konuşur Hallaşır dostlar, yürekler barışır, Fırtınalar yatışır bakışlarında. “Ekmekçi Dayı geliyere, Beş ekmek yirmi beşe…” Somuncu Baba’nın sesi Kulaklarında, Sokaklar pür neşe Elinde bir mendil Keşiş mi desem Uludağ mı? Sallanır Kavaklaraltı Ayak seslerinde…
Turgut Alp’in terkisinde Şaha kalkar çocukluğum; Elma şekerim, kurabiyem İlk göz ağrım Delişmen çağımda Gözyaşlarım damlar Çeşme başında… Bir tarih oluverir, Tarih Çınar altında. Güneş dolarken bakraçlara Su gibi, sevda gibi Saçlarınla düşer akşamlar Kâkül gibi Yüreğim takılır yüreğine Bir gurbet akşamında, Telli duvaklı bir güzel Sarı saçlı mavi gözlü bir güzel İnegöl kadar güzel.
Turgut Alp terkisine aldığından beri Geyikler süt verdi Ay ışığında. Uludağ saçını ördü Altı eylül sabahında. Onun için sevdalıdır, Vurgundur, düşkündür Benim gibi Kalburt’ta çimmiş, Cerrah’ta yıkanmış, Oylat’ta şifa bulmuş Ali Baba’da serinlemiş Öksüz Kavaklar’da dinlenmiş Kavaklaraltında güreş tutmuş Amele Pazarında hüner göstermiş Marmara, Güneş yazlık sinemada Çekirdek çitlemiş Kasım Efendi’den irfan almış Her delikanlı 15’inde kurbandır sana.
Kim bilir kaç yiğit Ant içti Gönül verdi Murat verdi Can verdi Kan verdi uğruna. Bu sadakat kanıyla Kınalandı saçların Eline yaban eller değmesin sakın Kem gözlerden korusun Mevla Başını dik tut her zaman Gönlünü ferah Ölmek için binler var Kapında…
Yağmur gülücüğüm Her altı eylül günü İshak Paşa’da Ant içer delikanlılar, Nakış nakış bacılar Tekbir sesleri yankılanır Tarihin kulağında. Osman Gazi şahlanır Turgut Alp kılıç kuşanır Çınar altında. Somuncu Baba Ekmek yapar Gönül fırınında, Süt sağar Geyikli Baba Ay ışığında…
Turgut Alp’in terkisinde bir güzel Güzeldir güzel İnegöl kadar güzel Hem ne güzel!
MUSA ŞAHİN-Üsküdar, Ağustos 1995
TURHAN ŞAHİN'İN İNEGÖL ŞİİRLERİ isimli eserinden düzenlenip yayına hazırlanmıştır.