7- Yardım faaliyetlerinde bayanların bulunmasında da sakınca yoktur. Mü’mine hanımlar, kendi öz mallarından diledikleri gibi sadaka verebilme haklarına sahiptirler. Eşlerinin buna müdahale hakkı yoktur. Eğer eşlerine ait bir maldan sadaka vereceklerse o takdirde eşlerinin izni gerekir.

Hanımların aktif olarak faaliyet yapabilmeleri de dinen yasak değildir. Yasak olan erkeklerle karma ortamları, mahremiyet inceliklerini aşacak şekilde kullanmalarıdır. Anneliklerini zedeleyecek, eş olmalarını anlamsız duruma getirecek faaliyetlerde bulunmaları kabul edilemez. Aleni bir haram işlenmedikçe kadınlar da özellikle kadınlara muhatap olacakları faaliyetler yapabilirler, yapmalıdırlar.

8- Mü’min bir toplumda iki türlü yardım toplanabilir. Birincisi zekât olarak verilen yardımlardır. İkincisi de zekât olmayan sadakalardır.

Zekât olarak toplanan yardımların kullanım alanı sınırlıdır. Zekât verilebilecek kişilerin dışında zekât olarak toplanan paradan harcama yapılamaz. Temel ilke olarak zekât, fakir bireyin hakkıdır. Kurumların zekât parası tüketmesi caiz değildir. Zekât parasını, fakir bireyin dışında bir kuruma harcayanın o zekâtı tazmin etmesi gerekir. Kurumun cami veya Kur’an Kursu gibi mübarek bir kurum olması bu kuralı değiştirmez.

Sadaka olarak toplanan paralarda ise iki durum vardır.

Birincisi şartsız verilen sadakalardır. Bu tür sadakalar, sadaka kullanılabilecek her alanda kullanılabilir. Sahibinin bir şart koyarak verdiği sadakalar ise kesinlikle o şarta bağlı kalarak harcama yapmak gerekir. Mesela sahibinin ‘dul kadınlara’ diye şart koştuğu sadakalar sadece dullara harcanabilir. Daha büyük bir ihtiyaç söz konusu olsa dahi mesela yetimlere harcanamaz. Bu nedenle şart getirilmiş sadakalar ya kabul edilmemeli ya da bu harcamalar özel bir masa üzerinden yürütülmelidir.

Aşağıdaki örnekler üzerinden bu bölümü daha iyi anlayabiliriz:

a- Cami inşa etmek, Allah için yapılabilecek en değerli işlerdendir. Bu hususta öncü olmak, yardım toplamak da buna göre pek değerlidir. Yalnız camilere zekât paralarının harcanması caiz değildir. Camiler, zekât olmayan paralarla yapılmalıdır.

b- Kanser hastası bir insanın tedavi masraflarını karşılamak her türlü sadaka ile mümkündür. Fakir biri ise bu hasta, zekât da bu harcamalarda ona veya velisi durumundaki birine temlik edilerek kullanılabilir. Yalnız bu harcama bir sadakadır. Aynı harcamanın SADAKA-I CARİYE olması için ise, kanser hastaları için bir hastaneye o tedavide kullanılan bir cihaz almak şeklinde olur. Sadak-ı cariye olacak şekilde hastaneye alınan cihaz ise zekât parası ile alınamaz. Çünkü hastane kişi değil kurumdur. Zekât ise kişiye verilebilir bir sadakadır.

c- Şartlı veya şartsız sadakaların harcanması esnasında ortaya çıkan ek harcamalar o paraların içinden karşılanabilir. Mesela fakirleri evlendirmek, onlara mobilya temin etmek için toplanan paralarla bir fakire mobilya satın alındığında, o mobilyanın fakirin evine ulaştırılması için yapılacak nakliye harcaması o sadakadan kullanılabilir. Bunu o sadaka alanının bir parçası olarak görebiliriz.

NURETTİN YILDIZ