Bir süre araba ile bir süre de yaya olarak gidildi. Köprü yıkıldığı için nehri sal ile geçtiler. Geceyi, dört ve beşinci katları yıkılmış beş katlı bir otelin bodrumunda geçirdiler.

Sabahında da Bosna Hersek 106. Piyade Alayı’nın askeri olarak hizmet altına girmiş oldular.

İnegöllü beş buçuk ay gönüllü olarak cephede görevini doğru bir şekilde yapmaya çalıştı. Beş buçuk aylık zamanda Lebnisa kuşatma altında, Sırplar üç kilometre mesafede idi.

Beş buçuk ayın sonunda Lebnisa’nın kuşatması kaldırılmış, Sırplar ise kırk kilometre mesafeye uzaklaşmışlardı. Oraje’ye bağlı Vidovice ve Kopanice Köyleri de geri alındı. Birlikte yola çıkan dokuz gönüllüden biri şehit olmuş, bir diğeri ise sağ bacağını kaybetmişti.

Türkiye’ye yardım toplama görevi ile gönderildi. 26 Şubat 1993 tarihinde ülkemize-ilçemize döndü. Kendisinden istenildiği gibi, bir süre yardım toplama girişimlerinde bulundu.

İlçemizdeki sivil toplum örgütleri kendisine yardımcı olup, yardım toplama organizasyonunu üstlendiler, yerel radyolar da kendisini sahiplenmişler, programlarına konuk olarak çıkarmışlardı.

Canlı yayında izleyiciler sorular da soruyorlardı. “Bosna’da ne işin vardı diye soran bir izleyiciye, Çanakkale Savaşında şehit olan Bosnalıları bilseydin böyle bir soru sormazdın.” cevabını verdi.

Yardımları cepheye götürmek için aynı yolu izleyip Slovenya üzerinden Oraje’ye gitme girişimi başarılı sonuç vermedi. Aradan geçen zamanda şartlar değişmişti.

Slovenya’da bir arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Bir otel odasında silahlı Sloven Askerlerce gözetim altında tutulmaktaydılar. Sırplara teslim edilme kaygısı taşıyorlardı.

Çünkü Sırplar Bosna-Hersek için savaşmaya gelen başka ülkelerden Müslüman gönüllülerin varlığını uluslararası haber servislerine bildirmeyi çok önemsiyordu.

Bir sabah gözaltında tutuldukları otelin etrafında kalabalık bir kitle oluştu, sloganlar atıyorlar, oteldeki kişilerin kendilerine verilmesini istiyorlardı. Ne olup bittiğini baştan anlayamadılar, sonra gerçek anlaşıldı.

Otelde çalışan 13-14 yaşlarındaki mülteci bir Boşnak kız; Bosna’ya Boşnakların yanında savaşmaya gelen gönüllülerin otelde gözaltında tutulduklarını ailesi ile paylaşmış, ailede diğer mülteci Boşnaklara haber vermiş, onlarda otelin etrafında toplanarak Müslüman gönüllülerin Sırp’lara teslim edilme ihtimaline karşı gösteri yapıyorlardı.

Küçük kıza “Biz seninle hiç konuşmadık, sen bizim gönüllü olduğumuzu nereden anladın?” diye sorduklarında küçük kız “Yemek yemeden önce Besmele çektiniz” cevabını verdi. Kıza teşekkür ettiler. Üç gün gözaltında tutulduktan sonra Türkiye’ye iade edildiler.

İnegöllü birkaç gün sonra karayoluyla Bosna-Hersek’e gitmek üzere yeniden yola çıktı. Bulgaristan -Romanya üzerinden Macaristan’a varmıştı. Sınırdan Hırvatistan’a girmeyi hedefliyordu.

Macar görevli kendisine hiç beklemediği bir tepki gösterdi. “Eliyle sınırın ötesini gösterip, Biz Atilla’nın torunlarıyız. Ben seni Hırvat’a teslim edemem, senin Bosna için savaşmaya gelen bir Türk olduğunu anladılar mı seni öldürürler, beni dinlemelisin” dedi. (YARIN DEVAM EDECEK)

TURHAN ŞAHİN'İN ÖYKÜ TADINDA İNEGÖL isimli eserinden düzenlenip yayına hazırlanmıştır.