Birinci Kıssa:

Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî (rahmetullahi aleyh) buyurmuşlar ki:

"Bildiklerini anlat ama akıl vermeye kalkma. Anlatılanları iyi dinle ama hepsini doğru sanma. Sessiz kalmak, bir şey bilmediğin anlamına gelmez, çok konuşmak da çok şey bildiğini göstermez. Herkesi kendine eşit gör, her kim olursa olsun bir insanı küçümsemek akılsızlık, çok büyük görmek de korkaklıktır. Cesaret akıldan gelirse cesarettir. Bilgisizlikten gelirse cehalettir".

"Sessizlik; sözü çok olmayanın değil, boş lafta gözü olmayanın işidir..."

Bir gün dört ahmak İsfehan’da seyr ve tenzihle meşgul idiler. Birdenbire bir minarenin yakınına eriştiler ki yüksekliğiyle Elvend dağı gibi görünüyordu. Onların içinden biri sordu ki:

-"Benim aklım hayrettedir ki, bu minareyi nasıl yapmışlardır. İhtimal ki, peri işi olsa gerek".

İkincisi dedi: -"Senin galiba aklın yok. Eski dülgerler uzun boylu imişler. Zira ayakta durarak inşa ederlerdi. Elleri minarenin tepesine kadar erişirdi".

Üçüncüsü dedi ki: -"Sen, akıldan bir nasibe malik değilsin. Bu minareyi yer üzerinde upuzun yapmışlar. Sonra kuruyunca onu kaldırıp dikmişlerdir".

Dördüncüsü dedi ki: -"Sizin her üçünüz ahmak görünüyorsunuz. Ben size bu hâlin hakikatini aşikâr edeyim. Siz hiç kurumuş kuyu gördünüz mü?"

Dediler, “evet gördük.” Dedi ki: “Bu minare işte kurumuş kuyudur. O kuyuyu yerden yukarı kaldırmışlar buraya ma’kusen dikmişlerdir".

Arkadaşları: -Tebrik ettiler onu. Akıl ve idrakinin ziyadeliği ile methettiler.

HİSSE:

"Herkes kendi aklını mükemmel bilir. Kendi fikrini doğru kabul eder.Her ne kadar onun fikri başkalarının fikrine aykırı olsa da kendi fikrini doğru zanneder. Hiç kimse ben cahilim demez."

İKİNCİ KISSA

Aslan eşeği görünce saldırdı ve kulaklarını ısırdı, ama eşek kaçtı. Eşek tilkiye, "Beni kandırdın! Aslan beni öldürmeye çalıştı!" dedi. Tilki, "Aptal olma! Taç takabilmen için kulaklarını aldı! Hadi geri dönelim." diye cevap verdi. Eşek bunun mantıklı olduğunu düşündü, bu yüzden tilkiyi tekrar takip etti.

Bu sefer Aslan eşeğe saldırdı ve kuyruğunu ısırdı! Eşek tekrar kaçtı ve tilkiye, "Yalan söylüyordun! Aslan kuyruğumu kesti!" dedi. Tilki, "O sadece senin tahtta rahatça oturmanı istiyor! Benimle geri dön." dedi.

Tilki eşeği bir kez daha geri dönmeye ikna etti. Aslan daha sonra eşeği yakaladı ve öldürdü. Aslan tilkiye, "Eşeği geri getirmen iyi oldu. Şimdi, derisini yüzüp beynini, akciğerlerini, karaciğerini ve kalbini getir!" dedi.

Tilki eşeğin derisini yüzdü ve beynini yedi ama ciğerlerini, karaciğerini ve kalbini Aslan'a geri getirdi. Aslan sinirlendi ve "Beyni nerede?!" diye sordu. Tilki cevap verdi, "Beyni yoktu, kralım. Eğer olsaydı, onu incittikten sonra sana geri dönmezdi!"

HİSSE:İnsanın başına gelenden erken ders almak gerekir.Peygamberimiz ( sav) ne güzel buyurmuş:" Bir mü'min bir delikten iki kez ısırılmaz".

ABDÜLVASİH DURAN