Yavuz Yıldız'ın köşe yazısı.

Her sene büyük bir rahmetle mağfiretle geldiği gibi, bu sene de gönüllerimize ferah, hanelerimize bereketle geldi Ramazan. Hoşgeldi.. Gönüllerin ilahî rahmet ve mağfiret arzusu ile yıkandığı, iyilik duygularının arttığı, müminlerin hayırda yarıştığı af ve mağfiret ayı Ramazana bizleri ulaştıran Cenabı Hakka hamdu senalar olsun.

Oruçla bizleri terbiye eden, mukabelelerle kalplerimizi dirilten, teravihlerle ruhlarımızı dinlendiren, iftarlarla ailemize neşe katan, sahurlarla evlerimize bereket yağdıran, itikâfla bilincimizi arındıran, sonunda saklı bayramla hanelerimizi şenlendiren mübarek Ramazan ayına sağlık ve huzur içinde kavuşmanın süruru içindeyiz. Oruç, sayılı günlerdedir.” (Bakara, 2/184) ayetince fırsat bildiğimiz ve ibadet olmasının yanında bir yönüyle “sıhhat bulmak” (Heysemi;3/179) hikmetini de içinde barındıran oruç mevsimi Ramazan’ı manevi bir coşkuyla karşılıyoruz.

Mağfiret, takva ve hasenat ayıdır Ramazan. Kulluğun kemale ermesi hususunda içinde ilahi fırsatlar barındıran hikmet ayıdır. Müminlerin oruç sayesinde nefsanî zevk ve hırslardan uzaklaşıp günahtan arındıkları bağışlanma ayıdır. Yedisinden yetmişine bütün Müslümanlar için bir neşe, coşku ve heyecan vesilesidir Ramazan.. Bizler de bu coşkuyla idrak ettiğimiz Ramazan’ı karşılarken Ramazan-ı Şerifin bize getirdiği önemli mesajları iyi kavrayıp, iyi yorumlarsak, insanlık adına en hayırlı çıkarımları elde etmiş oluruz.

Yıl boyu alınan yaraların, düşülen gafletlerin ve gönül yorgunluklarının iyileştirici bir rüzgârı olarak çalar kapılarımızı Ramazan. Eğer onu misafir eder ve evimizin başköşesine oturtursak onun diriltici rayihasından payımızı alırız. Bu vesileyle ramazanın manevi ikliminde kendi gönül evini kir ve paslardan temizleyen kul, kalb-i selim ile başka gönülleri de kazanma hususunda gayret gösterir. Zira bilir ki, oruç tutmak aç ve susuz kalmaktan ibaret olmayıp yüksek insani hasletleri kazanmanın, olgun bir mümin olma yolunda ilerlemenin adıdır. Söz ve davranışlarıyla incelmenin, Allah’ın nazargâhı olan kalpleri incitmemenin ve gönüller yapmanın yoludur.

Bu mübarek ay vesilesiyle bedenimize, sağlığımıza dikkat ettiğimiz gibi “Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur” (Ra'd, 13/28) ayeti mucibince kalbimizin manevi sıhhatine de yoğunlaşmalı, maddi manevi bütünlüğümüzü korumalıyız. Bu Ramazan’nın, hatalarımız ile zedelenen kalplerimizi onarmaya, doğruluk ve güzel ahlaka erişebilmemize, Müslümanlar olarak yeniden birlik ve kardeşlik ruhunu diriltmemize vesile olmasını niyaz ediyorum.

Bu Ramazan’da da tüm personelimizle Ramazan iklimimizi manevi coşkularla yaşamak için hazırlıklarımızı tamamladık. Enderun usulü ve hatimle kılınan teravihlerimiz, tüm camilerimizde okunan mukabelelerimiz, son günlerde itikafa açık olacak camilerimiz, iftar etkinlikleriniz, Müftülüğümüzün sosyal medya hesaplarından Ramazan boyunca yayınlanacak birbirinden güzel içeriklerimiz, gazete sayfaları ve canlı yayınlarımızla tüm Ramazanda Bursalılarımızla buluşmaya devam edeceğiz.

Bu vesile ile Ramazan ayının ülkemize, İslam dünyasına ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini; dünyaya merhamet, kalplerimize ihlas tohumları saçmasını, bizleri doğruluğa ve güzel ahlaka ulaştıracak ibadet ve taatle dolu bir ay geçirebilmeyi ve bu ayda kazandığımız hasletleri bir ömür boyu sürdürebilmeyi Cenab-ı Mevla’dan niyaz ediyorum.

Yavuz Yıldız