Belki de ben sana âşık olmazdım
Öyle bakmasaydı eğer gözlerin
Uğruna her şeyi göze almazdım
Bin beter çileye değer gözlerin
Dizlerim titrerdi gördüğüm anda
Donup kalırdım hep ellerim yanda
Nasıl oldu bilmem kısa zamanda
Kanıma işlemiş meğer gözlerin
Çalınan uykumun hırsızıdırlar
İşte tam şuramda bir sızıdırlar
Her gece mehtabın yıldızıdırlar
Her sabah güneşle doğar gözlerin
Peşinde pervane döner gezerim
Sana göz koyanı yıkar ezerim
Sen canımı iste,nasıl üzerim
Korkarım sellerce yağar gözlerin
Bir bakış bu kadar zarif mi olur
Öyle kolay kolay tarif mi olur
Sırrını çözen de ârif mi olur
Beni mânâlara boğar gözlerin
Böyle bir güzellik dile zor gelir
Kaleme kâğıda bu iş ar gelir
Cümleler yetersiz lûgat dar gelir
Hangi iltifata sığar gözlerin
Her türlü cefaya değer gözlerin
GÖZLERİN KANDIRIR
Gözlerin kandırır ilk öncesinde
Ürkek bir ceylanın bakışı gibi
Hayat var su kadar berrak sesinde
Sanki bir pınarın akışı gibi
Sevdanın tarifi adınla başlar
Derdine düşenler dört mevsim kışlar
Sana o kirpikler, sana o kaşlar
Tanrı’nın oyası nakışı gibi
Aklını yitirir naz ettiklerin
Sorsalar sence çok az ettiklerin
Perişan halinden haz ettiklerin
Mecnun’un gözyaşı döküşü gibi
Kalpsizlik en bâriz huyunmuş senin
Aşk diye bildiğin oyunmuş senin
Sinsice kazdığın kuyunmuş senin
Düşenin yıkılıp çöküşü gibi
Makyajın havalı kıyafetin şık
Göz kamaştırıyor yaktığın ışık
Ardında kim bilir şimdi kaç aşık?
Öksüzün boynunu büküşü gibi
Seni ilk gördüğüm günden bu yana
Gönlümü delice kaptırdım sana
Aman ha ellerle görünme bana
Ecelin karşıma çıkışı gibi.
Hasan Hüseyin YILMAZ