ALIN KURTARIN BENDEN YALNIZLIĞI

Yalnızlık diyorum içimde hapsolmuş dağa

Nice yollar aşmış da bir sevdada tökezlemis

Yalnızlık nedir ki tut ki mevsimlerden yaz

Ellerinde erimiş bir düşünce

Nedir ki sahi

Metropollerde ıssız olmak

Yürümek caddelerce bir insana rastlamamak

Bu olmalı, aradığın onlarca binlerce kişi değil

Yalnız bir tanesi

Dahil etmiyorsa sizi kelimelerine

Tebrikler siz de yalnızsınız

Ben de çok yalnız kaldım

Çatı katlarında beklemenin

Çok ıssız bırakıldım

Allah biliyor ya

Büsbütün yalnız da değildim

O yoktu yalnız

Habersizdi bekleyişlerimden

İzini sürerdi acının bir an olsun mutluluktan bahsetmezdi

Bir ev bir yuva bir salınarak yürümek sahilde

Mutluluktu oysa

Benim bekleyişim onun gelmeyişi

Hangisi büyüktü hangisi yüceydi kimbilir

Ne zaman yalnızım desem kalbimi yokluyorum

Kalbim darağacında sanki ne zaman adını söylesem o atıp durdukça ben ölüyorum

Beklemenin sokaklarında çaresiz

Alın kurtarın benden yalnızlığı

Ellerimde çok hırpalandı zavallı

Getirin o yari dursun bu arsız sancı

HİCRET ERGÜVEN

GELDİĞİN DOĞRU GEÇTİĞİN ŞÜPHELİ

İçimi ağır bir tütün gibi çekiyorum seni ciğerlerime

Her gün biraz daha azap biraz daha işkence içinde

Gittikçe kırık tablolara benziyor hayatım

Hayatım ve sevdam boşlukta parçalanıyor

Şimdi sana desem salla dersin her şey gelip geçici

Geldiğin doğru geçtiğin şüpheli

Takvimlerden medet umuyorum gözlerini unutmaya

Ellerinin sıcaklığı hala ellerimde

Buz gibi kelimelerin yetmiyor soğutmaya

Hala bir sıcak gülüşünde kalan kalbime kızıyorum

Ne de olsa gülüş de gelip geçici

Geçtiği şüpheli de olsa

İzlerin dağlıyor gecelerimi

Gündüzlerimi bana ver bari

Gündüzleri olsun unuttur bana kendini

HİCRET ERGÜVEN