Yolda rastladığı arkadaşı başladı anlatmaya, “İki yıl önce Doktor ….. durumun iyi değil, bunları yapman gerekir yoksa hayatın tehlikede demişti.“
Arkadaşını dikkatle dinliyor, anlamaya çalışıyordu. Devam etti “İyi de, geçen hafta kendi ölmüş, ben yaşamaya devam.”
KIL GİRSE ANLARIM
Terzilikte, hemen her şeyin elle yapıldığı, makine ve masa kullanımına geçilmediği günlerdi. Yorgancı dükkanları gibi terziler de yer yükseği dükkanlarında ayakkabılarını çıkarıp çalışırlarmış.
Ustamız kumaşı yere yaymış biçecek, fakat kendisi de alkolü fazla kaçırmış durumda. Kumaşı kesmeye çalışırken zemindeki kilimi de kesmeye çalışıyor.
Kalfası saygıdan kilimi kesiyorsun diyemiyor da “Usta kumaş galiba iki kat” diyebiliyor. Ustamız elindeki makası gösterip “Kıl girse anlarım.” cevabını veriyor.
KIRIK LEBLEBİ-AÇIK YOĞURT
Yetmişli yıllar İnegöl’de bir bakkal, dükkanına bir kuruyemiş dolabı koydu, kuruyemiş de satacaktı. Sevilen de bir insandı, İlk gün konu komşu hayırlı olsun alışverişi yaptılar.
Bir müşteri geldi; “Kırık leblebi var mı?” dedi. Kırık leblebi yoktu. Sade, tuzlu, şekerli leblebi vardı ama kırık leblebi almayı akıl edememişti. “Yarın gelir kardeşim.” diyebildi.
Kısa bir süre sonra bir başka müşteri yine kırık leblebi sordu. Bu böyle devam etti.
On beş, yirmi dakika aralıklarla kırık leblebi soruyorlardı. Sonunda dayanamadı yine kırık leblebi soran bir müşteriye “Oğlum sen bu leblebiyi ağzına atınca kırılmayacak mı, kırılacak. O zaman ne bu kırık leblebi ısrarı.”
Müşteri genç gülmemek için kendini dükkandan dışarı zor attı. Yapılan bir şakaydı. Kırık leblebi olmadığını fark eden bir dostları o kişileri peş peşe gönderiyordu.
Bir başka zaman da başka bir esnafımıza aynı yoğurt tası ile peş peşe açık yoğurt sormuşlardı.
KIZ İSTEMEDE BULUNAN ÇÖZÜM
Altmışlı yıllar, görücü usulü ile bir kız istenmiş, aile de hayır cevabı vermişti. Görünürde damadın ailesinin ekonomik görüntüsünden başka bir sıkıntı yoktu.
Aradan birkaç ay geçmişti ki o bölgede kırk bin liraya satışa çıkarılan bir mülke damadın babası, o paraya nasıl olsa satmazlar diye yirmi altı bin lira fiyat verdi, alışveriş olmadı ama maksat hasıl oldu.
Bir sonraki istemede cevap evet olmuştu.
TURHAN ŞAHİN'İN ÖYKÜ TADINDA İNEGÖL isimli eserinden düzenlenip yayına hazırlanmıştır.