Yetmişli yıllar İki Kapılı Kahve’nin çay bahçesinde dört kişi hararetli hararetli sohbet ediyorlardı. En yaşlısının sıkça kaşlarını kaldırıp olmaz demesinden ona bir konuda ısrar edildiği belliydi.
Mesele bir kız isteme meselesiydi, yaşlı amca noktayı koydu. “Bir daha kimse için kız istemem, iyi olursa Allah’tan, kötü olursa da benden biliyorlar.”
BİR KONUT KOOPERATİFİNDE KURA GÜNÜ
İki binli yıllar, çoğunluğunu ilçemiz öğretmenlerinin oluşturduğu bir konut kooperatifi tamamlanmak üzeredir, hangi dairenin kimin olacağını belirleyecekleri kura çekimi için toplanmışlardır.
Kooperatif ortaklarından biri söz alır, iki arkadaşlarının ismini vererek “Kooperatifin kuruluşu ve inşaat sürecini yöneten bu arkadaşlarımız çok emek vermişlerdir, istedikleri daireyi seçsinler, kalan dairelere kura çekelim.” der.
İki arkadaştan biri hemen söz alır “Biz istediğimiz daireyi seçmek için değil, birlikte olabilmek için o gayreti gösterdik, bizde kuraya katılacağız.” Öyle de olur, kuraya katılırlar.
BİR ÖĞRENCİ KAYDI
Kayıt dönemleri veliler için de, okul yöneticileri için de sıkıntılı dönemlerdir. Darılmalar, gücenmeler, tartışmalar, hatırlı kişiler, yüksek meblağlı teberrular arasında geçen gerilimli bir süreçtir. Özellikle başarı düzeyi yüksek okullara kapasite fazlası başvuru olur
Böyle günlerden birinde başarı düzeyi yüksek okulumuza bir veli geldi. Okul müdürüne; “Okulunuzun öğrenci kabul ettiği şu adreste bir daire satın aldım, içinde oturan kişi iki ay süre istedi, o yüzden okulların açılmasından yirmi gün sonra taşınabileceğim. Gerekirse alışveriş evraklarını sunabilirim, çocuğumu okulunuza kayıt etmek istiyorum.”
Okul müdürü de “Evrak göstermenize gerek yok, ben size tabii ki inandım ama şu an için otuz kadar başvuruyu geri çevirdik, gerçekten doluyuz çocuğunuzun kaydını yapacak durumda değiliz. Ama farklı bir gelişme olursa ben size dönerim.”
Bu konuşma sonrası veli telefonunu bırakarak okuldan ayrıldı ve mevcut adresine göre çocuğunu okula kayıt ettirdi. Okulların açıldığı ilk günün akşamı velinin telefonu çaldı, okul müdürü bir öğrencinin özel okula geçiş yaptığını dolayısıyla çocuğunu kayıt için getirebileceğini belirtti.
Veli çocuğunu yeni okuluna nakil yaptıktan sonra okul müdürüne teşekkür etti “Hiç umudum yoktu, sağ olun.” dedi. Müdür “Aynı açıklamaları yaptığım senin durumundaki diğer kişiler bana inanmayıp araya adam koydular, Ama senin bana inandığını hissettim o yüzden ilk fırsatta seni aradım.”
BİR PARMAK İÇKİ
Sağlığı pek iyi değildi, çocuklarının ısrarı sonucu doktora gidildi. Doktor alkol almayı bırakması gerektiğini, günde en fazla bardağın dibinde bir parmak alkol alabileceğini söyledi, eve geldiler.
Amcamız bir bardak alkole razı olmuştu da bir parmak kavramını bardağa yatay değil de, dikey olarak anlamıştı. Çocukları ile sıkıntılar yaşamaya devam etti.
TURHAN ŞAHİN'İN ÖYKÜ TADINDA İNEGÖL isimli eserinden düzenlenip yayına hazırlanmıştır.