K?sım Efendi, 1496 yılında Bursa'ya gelmiş ve Yiğitbaşı Hoca/Hace İlyas Külliyesi'nde sakin olmuştur . Burada ikamet ettiği esnada hiç şüphesiz Orhan Gazi ve Yıldırım Beyazıt vakfiye gelirlerinden yararlanmıştır.

1502 yılına gelindiğinde Karaman Beyliği, Sultan II. Beyazıt (1481-1512) tarafından tamamen tasfiye edildikten sonra Karamanoğlu Beyliği'ne mensup bir kısım seçkin aileler, Bursa'ya nakledilerek Çekirge semtine yerleştirilmişlerdir.

Muhtemelen K?sım Efendi'nin, icazet ve hilafet almış olduğu Halveti şeyhi İzzeddin Ali Karamani ve Saruhani de bu nakil ve sürgün sırasında Bursa Çekirge semtine gelmiş ve de yerleşmiş bir Karamanlı olsa gerektir.

Şüphesiz K?sım Efendi, Çekirge semtinde ikameti ihtiyar ettiğinde Hüdavendigar Sultan I. Murat Külliyesi'ne ilişkin vakıf hizmetlerinden yararlandığı anlaşılmaktadır.Noktacı Kasım Efendi, ışeyhi İzzeddin Ali Kara- mani ve Saruhani'den icazet ve hilafet alıncaya kadar bu yörede ik?met eylemiştir.

Şüphesiz Bursa'ya geldiği günden bu yana üzerinde çalıştığı ve Türkçe'ye aktarma gayreti içinde bulunduğu '' Cevahirü'l-Ahbar '' kitabını da tebyiz ederek/temize çekerek halka sunma noktasına gelmiştir. Diğer yandan Kasım Efendi,Sultan II. Beyazıt (1381-1512) tarafından Bursa'da Muradiye Külliyesi haziresi'nde medfun bulunan şehzadeler ile ilgili olarak düzenlenen ve uygulamaya konan ''Şehzadeler Türbe Evkafı''nda yer alan hizmet cihetlerini yerine getirtmek ve denetlemek üzere görevlendirildiğinden vakfiyede yapılması öngörülen hizmetlerin yerine getirilmesini sağlamıştır.

Böylece K?sım Efendi, Sultan II. Bayezid'in 1506 yılında İstanbul'da Sultan II. Bayezid Camii ve Külliyesi ile ilgili olarak düzenletip yürürlüğe koyduğu vakfiyede yer alan ''noktacılık'' görevi, Bursa Muradiye'deki Şehzade Türbe vakıf hizmetlerinin ifası için de uygulanmış olduğundan üstlenmiş olduğu bu görevi nedeniyle K?sım Efendi, " Noktacı Kasım Efendi" diye anılmaya başlamıştır.

NOKTACI KASIM EFENDİ VE DERVİŞ MEHMET BEY

K?sım Efendi, şehzade vakıfları ile ilgili ''noktacılık'' görevini üstlenince, tabii olarak, ik?met yerini Çekirge'den Muradiye semtine aktarmış; şeyhi İzzeddin Ali Karamani ve Saruhani'nin halifesi olarak burada irşat hizmeti sunmaya başlamıştır.

Bu yıllarda Bursa Sancakbeyi olan Hamzabeyzade Derviş Mehmed Bey, Noktacı K?sım Efendi ile tanışmıştır. İnegöl "timar-eri" sıfatıyla Derviş Mehmet Bey, İnegöl'de inşa ettireceği tekke ve zaviyede irşat hizmeti sunmasını Noktacı Kasım Efendi' ye teklif etmiştir . Halk arasında "kıyamet-i suğra= küçük kıyamet" diye anılan 1509 yılı debreminden sonra ülke çapında başlatılan imar faaliyetleri, İnegöl'e de yansımış ve bu iş ile "İnegöl-timar-eri" olarak hem Derviş Mehömet Bey ve hem de İnegöl İshak Paşa vakıflarının nazırı Kethüda Sofu Hacı Sinan Efendi, devletçe görevlendirilmiştir.

İnegöl "timar-eri "Hamzabeyzade Derviş Mehmed Bey , Noktacı K?sım Efendi adına İnegöl Yenice Mahallesi'nde bir tekke ve zaviye yaptırarak bu imar hareketine katkıda bulunmuştur .

Bu konuda Kethüda Sofu Hacı Sinan Efendi ile Hamzabeyzade Derviş Mehmed Bey arasında sıkı bir işbirliği yapılmıştır. Söz konusu işbirliğinin en somut örneği, devletçe adına köy ve geniş arazi tahsis olunan İshak Paşa vakıf nazırı Kethüda Sofu Hacı Sinan Efendi,siyasi otoritece İnegöl'de en yetkili kişi olarak görevlendirilmiş ve halk nezdinde " Sinan Bey" olarak anılmaya başlamıştır.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR