Abdulvasih Duran'ın köşe yazısı

Ramazan-ı Şerifin en önemli özelliklerinden biri de Kur’an’ın inmeye başladığı ay olmasıdır.23 yıl süren bu inişin ilk ayetleri Ramazan ayının Kadir gecesinde gerçekleşmişti.O nedenle Kadir gecesi bin aydan hayırlı kılınmıştır.Nasip olursa önümüzdeki Pazartesi akşamı Kadir gecesidir.Rabbim bu geceyi cümlemize hayırlara vesile kılsın.

       Kadir gecesi bize şu mesajı vermektedir:Kur’an ile geçen bir gece bir ömre bedeldir.Buna karşılık  Kur’an’sız geçen bir ömür ise bir gün bile etmiyor.Ve yine Kadir gecesinden şunu anlıyoruz ki Kur’an, indiği geceye bin ay değeri verirken Kur’an’ın kendi değerini varın siz hesap edin.

        Kadir gecesinde melekler ve Ruh (Cebrail a.s.) yeryüzünde olacak ve sabaha kadar insanlar için esenlik ve huzur dileyecekler.Bu nedenle mü’minler bu geceyi en iyi ve en faydalı şekilde değerlendirmelidirler.Bu gecede yalnız olmadıklarını Cebrail (a.s.) ve meleklerle beraber olduklarını unutmasınlar.

        Kadir gecesiyle ilgili Kur’an da müstakil bir sure vardır.Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:”  Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik.  Bilir misin nedir Kadir gecesi?  Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.  Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner.  O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.(Kadir,1-5)

            Kur’an’ı Kerim ile neler anlıyoruz?

                             

          1-Kur’an ile hayat bir nimettir.Kur’an’ı anlamaya çalışan insan hayatın anlamını öğrenir.Bir büyüğün çocukları izlerken onların oyuncak için tartışmalarına gülümser.Aynen bunun gibi Kur’an gözüyle hayata bakan bir mü’min de hayatın aslında üzülmeye değmediğini,insanlardaki aşırı hırs ve tamahkarlığı görünce bunların ne kadar anlamsız olduğunu görür.

           2-Kur’an’ı anlayan insan şuna hayret eder.İnsanların elinde ne kadar güzel bir reçetenin olduğunu ama insanların bu reçeteden istifade etmek istemediklerine hayret eder.Reçete ellerinin altında duruyor ama nefis ve şeytan bu reçeteye uzanmalarına engel oluyor.Buna rağmen insanların nefsi ve şeytanı yenmenin yollarını aramadıklarına hayret eder.

          3-Kur’an’ı anlayan insan,kainat ile insan arasında mükemmel bir uyum olduğunu görür ve kainatta tesadüflerin yeri olmadığını fark eder.İnsan nefes alıyor,nefes alması için atmosfer yaratılmıştır.İnsan vücudunun vitamin ve gıdaya ihtiyacı var,bu ihtiyaçlar için binlerce nimet yaratılmıştır.İşte mü’min,kainatı yaratanın ve idare edenin tek bir güç olduğunu ve bu sonsuz gücün sahibinin Allah olduğunu bilir.

         4-Kur’an’ı anlayan insan,kainatta ki her varlığın bir görevi olduğunu bilir.Biz bilmesek de her varlık kendi lisan-ı haliyle Allah’ı zikrediyor ve görevini ifa ediyor.Mü’min bu bakış açısıyla şunu görür.Bitkiler cansız değil,hayvanlar akılsız değildir.Bu konu da Kur’an şöyle buyuruyor:” Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar Allah’ı tespih ederler. Her şey O’nu hamd ile tespih eder. Ancak, siz onların tespihlerini anlamazsınız. O, halîm’dir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir), çok bağışlayandır.”(İsra,44)

         5-Kur’an’ı anlayan insan,kainatın en değerli varlığın insan olduğunu öğrenir.Aslında her şeyin insan için yaratıldığını fark eder.Dolayısıyla insanın eşref-i mahlukat (yaratılmışların en üstünü) olduğunun bilincine varır ve sorumluluğunu fark eder.Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:” Göklerdeki ve yerdeki her şeyi kendi katından (bir nimet olarak) sizin hizmetinize verendir. Elbette bunda düşünen bir toplum için deliller vardır.”(Casiye,13)

      6-Kur’an’ı anlayan insan ,Allah’ın her şeyi bir ölçüye göre yarattığını ve her şeyin mükemmel bir düzen içinde olduğunu görür.Dolayısıyla kendisi hakkında hayırlı olduğunu sandığı bir şeyin aslında şer olabileceği ve şer zannettiği bir şeyin aslında kendisi için hayırlı olabileceğini anlar.Allah’ın her şeyi en iyi bildiğine iman ederek rahat eder.Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:” Gerçekten biz, her şeyi bir ölçü ve dengede yarattık”(Kamer,49)

       Mü’min şu örneği hiç unutmamalıdır.Hani tohum ekilirken ilk önce tohumun üzeri toprakla kapanır ve tohum görünmez.Ancak çiftçi bilir ki o tohum o toprağın altından bir gün çıkacaktır.O nedenle dünyadaki sıkıntı ve musibetlere mü’min sabrederse Yüce Rabbimiz o sıkıntıyı mutluluğa çevirecek ve onun mükafatını fazlasıyla verecektir.Rabbimiz şöyle buyuruyor:” Yeryüzünde büyüklük taslamak ve kötü tuzak kurmak için (böyle davranıyorlardı). Oysa kötü tuzak, ancak sahibini kuşatır. Onlar ancak öncekilere uygulanan kanunu bekliyorlar. Sen Allah’ın kanununda hiçbir değişiklik bulamazsın. Sen, Allah’ın kanununda hiçbir sapma bulamazsın”(Fatır,43)

      UNUTMAYIN:Allah mü’minleri yalnız bırakmaz ve Allah’ın yardımı bütün ümitlerin kesildiği bir anda gelir.