İsrail’in politik hedefini hem maddi çıkarları hem dini değerleri belirliyor. Arz-ı mev’ûd denilen vaad edilen bölge Fırat-Nil arasıdır. Gazze, Batı Şeria, Güney Lübnan ve Güney Suriye otorite boşluğundan dolayı yakın hedeflerdir. Mısır, Suudi ve Ürdün rejimleri kendi politik geleceklerini sağlama almak için İsrail’in komplolarına hizmet etmek zorundalar.

İran yıllarca süren ambargo ve ABD destekli son İsrail saldırılarıyla sindirildi. Şu an karşısında en güçlü rakip olarak Türkiye’yi gören İsrail, Türkiye’yi ekonomik olarak PKK üzerinden, politik olarak içerdeki ve dışardaki işbirlikçileriyle yıpratmaya çalıştı. Suriye’yi parçalamak için Kürt ve Dürzi hamiliğine soyundu. 1919 İngiliz haritasında, Sevr haritasında, ABD Silahlı kuvvetler dergisi haritasında Büyük Kürdistan bölgesi olarak gösterilen Hatay, Maraş, Sivas, Erzincan, Erzurum ve Kars bölgesi İsrail’in Büyük Ortadoğu Projesinde aynen gösterilmektedir. İsrail’in Türkiye’den koparmak istediği bölge bu bölgedir.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun talimatıyla kurulan Nagel Komitesi, Tel Aviv yönetiminin Türkiye ile olası bir savaşa hazırlıklı olması gerektiğini öne sürdü. İsrail bütçesini değerlendiren savunma bütçesi ve güvenlik komisyonu İsrail hükümetine sunduğu 2024 yılı raporunda Türkiye İran’dan daha büyük bir tehdide dönüşebilir dedi.  

İsrail’in askeri alt yapısı ABD desteğine dayanıyor. Gazze, Lübnan ve Suriye üzerindeki işgal hareketi için para, mühimmat desteği yanında ABD Atlantik deniz bloğu, nükleer denizaltıları, su üstü deniz araçları, Kıbrıs Rum kesimindeki ABD ve İngiliz üsleri aktif olarak devrede.

ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak kabul etmesini fırsat olarak gören İsrail sembolik olarak tanınma elde etmenin önemli olduğunu ancak bunun bir maliyeti olduğunu biliyor. Son yıllarda Arap coğrafyasında kârlı çıkan İsrail, kontrol ettiği alanda bütün Müslüman halkları aleyhine birleştirmeyi başardı. Gazze zulmü ve ABD ile yaşadığı politik ayrışma süreci Avrupa kamuoyunun uyanmasını sağlayabilir. Bu uyanış askeri alanda sıçrama yapan Türkiye’nin politik gücünü artırabilir.