Yüce Allah, dünya hayatının sürdürülmesini bazı mal ve eşyanın elde edilmesine bağlamıştır. Yeme, içme, giyim ve barınma ihtiyaçları bunlar arasındadır. Bunları elde edebilmek için de ticaret meşru kılınmıştır. Çünkü bu temel ihtiyaç maddelerini her yerde mubah olarak bulmak mümkün olmaz. İnsanların sıkıntı ve ihtiyaçlarının istismar edilmemesi için, alışverişte uyulması gereken kuralları ayet ve hadisler belirlemiştir Allah (c.r) Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur:"Allah alış-verişi helal, faizi ise haram kılmıştır"(1):

"Ey iman edenler, birbirinizin mallarınızı haram yollarla yemeyiniz. Meğer ki (o mallar) sizden karşılıklı rızaya dayanan bir ticaret (malı) ola"(2)

"Azab olsun, ölçüde tartıda noksanlık edenlere ki, onlar insanlardan ölçüp (haklarını) aldıkları zaman tam olarak alırlar. Fakat insanlara (verilmek üzere) ölçtükleri veya onlara tarttıkları zaman eksiltirler"(3)

Hz. Peygamber (s.a.s.)'e, hangi kazancın daha helal olduğu sorulduğunda; şöyle buyurmuştur:"Kişinin elinin emeğiyle kazandığı ve bir de hayırlı olan (mebrür) alış-veriştir"(4) Yalan yere yemin ve aldatma karışmayan alışverişe "mebrür alış-veriş" denir.

Yine Allah Rasülü şöyle buyurmuştur:"Alış-veriş ancak karşılıklı rıza ile olur"(5)

"Ey ticaretle uğraşan topluluk, şüphesiz alış-verişe boş söz ve yalan yere yemin çokça karıştığı için, bu eksikliği sadakalarınızla telafi ediniz" (6)

Birkaç tanesini verdiğimiz bu ayet ve hadisler dürüstlük kuralları içinde yapılacak ticaretin, meşru olduğunu göstermektedir.

KAR DURUMUNA GÖRE ALIŞ-VERİŞ ÇEŞİTLERİ

A) Pazarlıkla (Müsavemeli) Satış:Alış fiyatı veya maliyet açıklanmaksızın, satıcı ve alıcının serbest pazarlık sonucu, anlaştıkları bir fiyatla satım akdi yapmalarına "müsavemeli satış" denir. Mesela; bir kimse kendisine 50 bin liraya mal olan malı, alış fiyatını veya kar miktarını açıklamaksızın 62 bin liraya satışa arz etse; alıcı, pazarlık sonucu bunu 60 bin (liraya almış bulunsa; böyle bir alış-veriş müsavemeli olur. İslam hukukçularının çoğu, hata yapma ve yalan ihtimali az olduğu için, bu çeşit alış-verişi daha uygun görürler. Alıcıya net kar miktarı açıklanmamakla birlikte, satış bedelinin içinde kar da dahildir.

B) Murabahalı Satış: Alış fiyatı veya maliyet üzerine, belirli bir kar ekleyerek yapılan satış şeklidir. Bu çeşit alışverişlerde, alış fiyatı veya maliyet ile kar miktarının alıcıya açıklanması gerekir (7). Murabahalı satım akdi, güvene dayanır. Bu yüzden alıcıya verilen bilgilerin doğru olması gereklidir. (8). Bir kimse, kendisine 50 bin liraya mal olan bir malı, l0 bin lira karla veya % 20 kar ekleyerek 60 bin liradan satsa, bu bir murabahalı satış olur. Alıcı, kar miktarı konusunda kendisine verilen bilgilere güvenmiş ve alıma karar vermiş demektir.

C) Tevliye Satışı:Hiç kar eklemeksizin, alış fiyatı üzerinden satış yapmak anlamına gelir. Buna "başabaş satış yapmak"da denilir. Ancak, satım konusu olan mal için birtakım masraflar yapılmışsa, ticaret örfüne göre bunlar eklenir. Bu takdirde satış yine karsız ve maliyet üzerinden yapılmış olur. Bu çeşit alışverişte müşteriyi etkileme söz konusu olduğu için verilen bilgilerin doğru olması gereklidir. Mesela; maliyeti 50 bin lira olan bir mal, hiç kar eklenmeksizin yine 50 bin liradan satılsa, bu bir tevliye satışı olur.

Peygamber Medine'ye hicret etmek isteyince, Ebu Bekr iki tane deve satın aldı. Allah elçisi O'na şöyle dedi: "Bu iki deveden birisini, bana, aldığın fiyatla devret" (9). Ebu Bekr bedelsiz vermek istediyse de, Peygamber bunu kabul etmedi ve deveyi karsız bir fiyatla satın aldı. O'nun karsız satış talebinde bulunması tevliyenin caiz olduğunu gösterir. (DEVAM EDECEK)