İnegöllü İshak Paşa'nın, Tacünnisa Sultan Hatun'dan ikisi, kız ve üçü , erkek olmak üzere ; beş çocuğu olmuştur. Tacünnisa Sultan Hatun, iki kızıyla birlikte türbede medfundur.

Erkek çocuklarına gelince ; bunlar ,yaş sırasına göre: Halil İbrahim, Piri Ahmet Çelebi ve Şadi Bey'dir . Halil İbrahim Bey, dedesi İbrahim Ağa gibi İnegöl'de ik?met eylemiş; sahip oldukları dirlik araziyi işletmiş ve de vakfiyelerde yapılması öngörülen hizmetlerin gerçekleşmesini sağlamıştır.

Piri Ahmet Çelebi, Sultan II. Beyazıt, Amasya'da sancakbeyi iken ona intisap etmiş ve Sultan II. Beyazıt'ın hususi defterdarı olarak Amasya'dan doğrudan doğruya İstanbul'a gelip yerleşmiştir.

Şadi Bey ise Trabzon sancakbeyi Şehzade Selim'e intisap etmiş ve onun yanında yetişerek güçlü bir yönetici olmuştur. Yavuz Sultan Selim tahta geçince Şadi Bey, ''Amasya beylerbeyi Şadi Paşa'' unvanı ile Yavuz Selim'in en sadık komutanı olmuştur. Kanuni Sultan Süleyman devrinde emekli edildiğinde de kendisine, dirlik olarak, Biga ve yakın çevresi verildiği için Şadi Bey de buraya yerleşmiş ve İnegöl ile ilgisini kesmiştir.

ÎSABEYZADE İSHAK PAŞA VE AZATLILARI

İshak Paşa, yaşadığı devrin yaşam biçimi olan sosyal ve ekonomik yapılanma şartları içinde ; sahip olduğu sanatkar ve ticaret erbabı kölelerini azad ederek İnegöl'de inşa ettirdiği imaret çevresinde iskan eylemiştir .

İmaretle ilgili olarak düzenlediği vakfiyede de nezaret görevini ve vakfiyede yer alan tüm hizmet cihetlerinin yerine getirilmesini de azadlılarına vermiştir.

Tevliyet cihetini kendi elinde tutan Îsabeyzade İshak Paşa, vakfiyelerini ''ibniyet = evladiyet'' esasına göre tescil ettirdiği için sağlığında tüm vakıflarını bizzat kendisi - fiilen - yönetmiştir.

Kontrol ve denetimlerini ise kethüdası= kahyası Hacı Sofu Sinan Efendi, yüklenmiştir. Ancak Îsabeyzade İshak Paşa, vefat ettikten sonra büyük oğlu Halil İbrahim Bey, Selanik ve çevresindeki hayri tesisleri yönetmek üzere ; İnegöl'den ayrılmış ve 1487 yılından itibaren Selanik'e yerleşmiştir. ğullarından Piri Ahmet Çelebi, Şehzade Beya zıt'ın Amasya'da sancakbeyi bulunduğu sırada onun hususi defterdarı olmuştur .

Bu nedenle o da Sultan II. Beyazıt ile birlikte Amasya' dan doğrudan doğruya İstanbul'a gitmiş ve orada kalmıştır.

Küçük oğlu Şadi Bey de Yavuz Sultan Selim, Trabzon Sancakbeyi iken ona intisap etmiş olduğundan İnegöl'den uzak kalmış; emekliye ayrıldığında da kendisine dirlik olarak tahsis olunan Biga'ya yerleşmiştir.

Görüldüğü üzere Îsabeyzade İshak Paşa'nın oğulları, farklı sebepler ile de olsa İnegöl'de ik?met etmemişlerdir. Bu sebepten İshak Paşa'nın 1487 yılında vuku bulan ölümünden sonra vakıf yönetim ve de denetimi, tamamen Kethüdası Sofu Hacı Sinan Efendi'ye kalmıştır.

Hatta İshak Paşa'nın dedesi Îsa Bey'e, Yıldırım Beyazıt (1389-1402) tarafından dirlik olarak tahsis olunmuş ve uzun yıllar İshak Paşa'nın babası İbrahim Ağa tarafından kullanılmış olan Îsaören Köyü, Sultan II. Beyazıt (1481-1512) tarafından İshak Paşa kethüdası Sofu Hacı Sinan Efendi'ye temlik olunmuştur.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERLERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN AYHAN BAYRAKTAR