SALİH EROL' köşe yazısı

Hüdavendigar, 1869 yılı başlarında yayına başlayan Bursa vilayet gazetesinin adıdır. Aynı zamanda vilayetin resmi adı da Hüdavendigar’dır. Bu yörede (Bursa ve çevresinde) yayınlanmış ilk gazetedir. O bakımdan çok kıymetlidir.

Elimde, gazetenin ilk yüz sayısı ile daha sonraki sayılarından bir miktar vardır. Bunların hepsini okudum ve çeşitli notlar çıkardım. Aslında bir destekleyen çıksa da bu sayıların tamamını yeni harflere çevirsek ve herkes istifade etse çok güzel olacak. O halde buradan kurumlara ve kişilere bir çağrı yapmış olduk.

Bu yazımızda Hüdavendigar Gazetesi’nde çıkmış İnegöl’e ilişkin bazı haberlere yorumlamalı bir şekilde değinmek istiyorum.

İnegöl'den haberler

 İnegöl’de Rüşdiye Mektebi’nin açılması haberini okuyoruz gazetenin 27 Şubat 1869 tarihli 3. sayısında. Malum, Rüşdiye bugünkü Ortaokul seviyesinde değerlendirilebilecek bir okuldur. İnsanlar, ilk mektepleri (İbtidaiye mektebini) bitirdikten sonra rüşdiyelere gidebiliyorlardı. Bu gazete haberi, İnegöllülerin kendi şehirlerinde rüştiyeye artık gidebileceklerini gösteriyor. İnegöl’de İshakpaşa Medresesi’nin lâzım gelen mahalleri ahali tarafından tamir ve tefriş edilmiş ve böylece medrese bünyesinde bir rüştiye mektebi açılmıştır.

Gördüğünüz gibi, uyanık devlet işi yine halkın sırtına yüklemiştir. İnegöl halkının eğitim-perverliği olmasa böyle bir mektep hemen açılamayacaktı. Halk, ilgili mercilere müracaat ederek, hazırlamış oldukları bu yeni okula hoca tayin edilmesini talep edince devlet de – bir zahmet – iki hoca tayin etmiştir. Açılış merasimi yetkililer ve halk tarafından gösterişli bir biçimde yapılmıştır. İnegöl Rüşdiyesi’ne alınan ilk öğrenci (şakird)lerin sayısı 32’dir.

Gazetenin ilerleyen sayfalarında İnegöl rüşdiyesi hakkında birkaç habere daha rastlıyoruz. Bunlardan birinde (97. sayıda), rüşdiye öğrencilerinin ilk dönem sonu imtihanlarının yapıldığı belirtilmiştir. 1286 Hicri senesinin Şaban ayının başlarında gerçekleştirilen bu imtihanda talebeler ter dökmüş ve çoğunluğun başarılı olduğuna hükmedilmiştir. Hazırlanan imtihan sonuç cetveli maarif nezaretine (eğitim bakanlığına) gönderilmiştir. Böylece bizler de ilçemizin eğitim tarihine ışık tutan bilgileri Hüdavendigar Gazetesi sayesinde kısmen de olsa öğrenmiş oluyoruz.

İnegöl’de Memleket Sandığı’nın kurulması: Memleket sandıkları Osmanlı Devleti zamanında, 1860’larda kurulmaya başlandı. Günümüzdeki T.C. Ziraat Bankası’nın temeli bu sandıklara dayanmaktadır. Kaynağımız Hüdavendigar Gazetesi 10 Mart 1869 tarihli 6. sayısında Memleket sandığının Bursa’da ve İnegöl’de açılmasını haber yapmıştır. Bursa merkezin zenginlerinden Rasih Efendi’nin bu hayırlı işte çok emeği geçmiş.

İlçemizin ilk bankası sayılabilecek olan İnegöl Memleket Sandığı’nın açılış sermayesi hakkında haberin detayında bilgiler mevcuttur. Buna göre, sandık 19762 buçuk kuruş nakit sermaye ile kurulmuştur. Ayrıca 5156 kile buğday; 3120 kile arpa ve 1719 kile sâir hububat çeşitleriyle İnegöl çiftçisine destek olmaya başlamıştır.

Memleket sandığının yönetimi ise, İnegöl çiftçisinin seçtiği kişilerden oluşmuştur. Haberde sandığın yönetimine seçilenlerin adları verilmemiştir ancak böyle hayırlı bir kurumun aleyhinde bulunan kimi tefecilerin olduğunu teessüfle belirtilmiştir. Sonuçta demek ki, İnegöl’de Ziraat Bankası’nın temeli 154 yıl önce atılmıştır.

İnegöl Kaymakamı Ali Rıza Bey hakkında: Ali Rıza Bey, bugünkü anlamda İnegöl’ün ilk kaymakamlarındandır. 1864’te Vilayet kanunu çıkarılmış ve memleket idaresi modern bir şekil almıştır. Eski eyalet, mutasarrıf ve müdürlük gibi birimlerin – makamların yerini vilayet – vali, kaza – kaymakam almıştır. Kaymakam Ali Rıza Bey, İnegöl’de bir müddet görev yaptıktan sonra Eskişehir’e tayin olmuştur. Gazetenin 11. sayısındaki habere bakılırsa, İnegöl halkı kaymakamdan memnun kalmışlardır. Çünkü ahali adına ileri gelenler, gazeteye bir yazı göndererek, kendisinin iyi bir idareci olduğunu ifade etmişlerdir.

Başarılı bir kaymakam olan Ali Rıza Bey, İnegöl’de görev yaptığı sürede Rüşdiye mektebi, Memleket sandığı gibi önemli kurumlar açmış; ilçedeki camileri tamir ettirmiş, halkın taleplerini dikkate almış, sorunlarını çözmeye çalışmıştır. Normalde gidenin arkasından – eğer gerçekte iyi değilse – iyi şeyler söylenmez. Adı geçen kaymakam İnegöl halkı tarafından hakikaten takdir edilmiş ki, arkasından bir sürü imzalı mektupla memnuniyet ifade edilmiştir. Bizim, Turan Şahin’in “İnegöllüler” kitabında bu merhum kaymakam var mıdır acaba?

Bir sonraki yazımızda İnegöl haberlerine devam edeceğiz inşallah. Vesselâm.