Erzurum ve Artvin arasında yıllardır süren "cağ kebabı kimin?" tartışması, tarihi bir gerçekle aydınlanarak gastronomik bir mirasın ortaklığını ortaya çıkardı. Bin yıllık kültürel bir lezzet olan cağ kebabının, Kıpçak Türklerinden günümüze ulaştığı belirtildi. Bu tarihi bilgi, iki şehrin de lezzet üzerindeki iddialarını bir bakıma doğruluyor.
Artvin Çoruh Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, hem Erzurum’un hem de Artvin’in cağ kebabı iddialarında haklı olduğunu dile getirdi. Ercoşkun, her iki kentin de bin yıl önce Kıpçakların yaşadığı bölge içinde yer alması nedeniyle bu yemeğin iki şehre de ait olabileceğini açıkladı.
Selçukluların Anadolu’ya ilerlemesiyle Kafkasya’da değişen dengeler sonucu, Gürcistan Krallığı'nın yaklaşık 40 bin Kıpçak ailesini ülkesine davet ettiği belirtildi. Bu Kıpçak ailelerinin Artvin, Ardahan, Ahıska, Ahılkelek ve Batum çevresine yerleştiği anlatıldı. Prof. Dr. Ercoşkun, bölge halk kültürünün birbirine bu kadar benzemesinin ve mutfak ortaklığının bu tarihi yerleşimden derin izler taşıdığını vurguladı.

Bin Yıllık Şişte Et Pişirme Geleneği
Cağ kebabının köklerinin, Orta Asya Türk mutfak kültüründeki şişte et pişirme geleneğine dayandığı ifade edildi. Kıpçak Türkleri'nin bu geleneği Kafkasya’ya taşıdığını ve yüzyıllar içinde yerel damak tadıyla birleşerek bugünkü cağ kebabına dönüştüğünü kaydeden Ercoşkun, bu yemeğin coğrafyanın sadece bir lezzeti değil, aynı zamanda tarihi bir belleği olduğunu söyledi.
Geçmişte kuzu çevirmede yaşanan bazı bölgelerin kuru, bazı bölümlerin ise yağlı olması gibi pişirme sorunlarına dikkat çekildi. Ataların bu sorunu, kuzuyu kestikten sonra etinin tamamını cağa vurarak çözdüğü ve bugünkü cağ kebabını yarattığı aktarıldı.

Coğrafi İşaret ve Marka Tescili
Tartışmalı lezzet için Erzurum, 22 Şubat 2010 tarihinde "Oltu cağ kebabı" adıyla coğrafi işaret tescili aldı. Artvin ise 2020 yılında "Yusufeli cağ döner" adıyla marka tescilini kaydettirdi.
Prof. Dr. Ercoşkun, yatay şişte ağır ağır pişirilen bu etin sadece bir kebap değil, bin yıldır sürekliliğini koruyan bir kültürün sembolü olduğunu ifade etti. Bugün Erzurum ve Artvin çevresinde yaşatılan cağ kebabının, Kıpçaklardan günümüze ulaşan önemli bir gastronomik miras olduğunu belirtti.
Cağ kebabının popülerliği, Türkiye'nin birçok ilinde artış gösteriyor. 2024 verilerine göre cağ kebabı restoran sayısının en fazla olduğu iki il Erzurum ve İstanbul olarak öne çıktı. Her iki şehirde de 50’şer cağ kebabı restoranı bulunuyor. Ankara'da 20, Bursa'da 15 ve Artvin, İzmir, Kocaeli gibi illerde ise 10’ar restoran yer alıyor.
Cağ kebabının farklı illerde de yaygınlaşması, kültürel paylaşımın ve mutfak çeşitliliğinin en güzel örneklerinden biri olarak görülüyor. Prof. Dr. Ercoşkun, lezzetin sadece Erzurum'un değil, tüm Türkiye'nin ortak gastronomik zenginliklerinden biri olduğunu vurguladı.





