Atilla'nın Torunları Sekeller (Sekel Türkleri).

Bu Türk Topluluğunu henüz hiç duymamış olanlar mutlaka vardır.

Türk Dünyasının kayıp evlatları olarak kendilerinden haberimiz bile olmadan binlerce yıl yaşamışlardır.

Sekeller Kimdir?

Aslen Hun Türkü olan Sekeller, Kavimler Göçü sırasında Macaristan'a yerleşen Batı Hunları'ndan bir gruptur. Avrupa Hunları'nın en güçlü hükümdarı olarak tanınan Tanrı'nın Kırbacı Atilla'nın küçük oğlu olan Çaba'nın kavmi olduğu söylenir.

Bahaeddin Ögel'in yaptığı, "Sekellerin Ataları Hakkında" kitabında ve Hüseyin Namık Orkun'un "Peçenekler" kitabında da dillendirilmiştir.

Birçok tarihçi, Sekel isminin, Çuvaşistan ve Tataristan'da yaşayan halkıyla ilgili olabileceğini söylemiştir.

Sekellerin Tarihteki Yeri ve Önemi..

Macaristan Bölgesi'nde Hıristiyanlığın kabulüyle pek çok Hun Türkü asimile olup Türklüğünü unutmuş. Sekeler Macar ordularında uç (sınır) birlikleri olarak kullanılmışlar

.

Daha sonrasında Sekeller günümüzde Romanya topraklarında yaşayan yüzbinlerce Sekel Türkü'dür.

Günümüzde Sekeller'in

kendilerine özgü bir alfabeleri vardır. Bu alfabe Köktürk Alfabesi'ne benzerlik göstermektedir. Sekeller, 1990 yılında, kendilerine özgü Sekel Bayrağı'nı kullanmaya başlamışlardır.

2003 yılında Milli Sekel Konseyi adlı başka bir organizasyon daha kuran Sekeller, Transilvanya'nın doğusundaki Karpatların arasına Sekelya adını vermişler ve bu bölgeyi kendi ulusal alanları ilan etmişlerdir. Günümüzde Romanya'daki Sekelya'da 800 bin Sekel Türkü yaşamaktadır.

İlgilelenenlere bilgilendirilir.

BİR KIZILDERİLİ HİTABESİ

"Yalan tohumdur, bire kırk verir.

Verdiği kırkın her biri bir tohumdur ki, onlar da bire kırk verir.

Bilgi de tohumdur. Bire yüz verir.

Verdiği yüzün her biri bir tohumdur ki; onlar da sana bilgelik, torunlarına da ilham verir.

Zeka sudur, tohumları yeşertir; yalanı da, bilgiyi de.

Yetenek topraktır, ne ekersen onu biçersin; ekmezsen üzerinde ayrık otları biter.

Emek güneştir, tohuma da, suya da, toprağa da hayat verir.

Kader, çadırındaki kilim gibidir, ipliğini Ulu Manitu verir; sen dokursun, deseni sendendir, renkleri Tanrı'dan.

Şans doğal gübredir, ne zaman nereye düşeceği belli olmaz; kilimine düşerse kirletir, desenini değiştirir, oysa toprağına düşerse besler."