Yavuz Turhan yazdı

Kredi kartı nedir bilmezdik o yıllar, O yüzden bakkala falan borç yazdırırdık. Bakkallar süpermarket olmadığı için haciz falan gelmezdi.

Öğretmenler saygı görürdü. Ana baba gelip höt zöt edemezdi. Öğretmenlerden gizli sigara içmek cesaretti ama, okul önünde uyuşturucu satmak akla hayale bile gelmezdi!...

Komşunun çocuklarını istediğin gibi öper koklar oynardın.. Kimse "ulan çocuğu taciz mi edecek" diye seni kollamazdı.

Semtlere göre okul farkı yine vardı ama kimsenin anası babası "benim çocuğum onunla, bununla aynı sınıfta olamaz" diyemezdi.. Ayıptı, günahtı, gerçekten Allah’tan da kuldan da utanırdı insanlar.

Sokaklar böyle boş ve ruhsuz değildi, herkes sokaklardaydı aksine kimse eve girmezdi, büyükler çay, kek, börek sohbete dalarken, çocuklar sokaklarda tipi tip, gazoz kapağı, misket, yakar top, çelik çomak, uzun eşek, saklambaç oynar, gençler mahalle maçları yapardı.

O zamanda televizyon vardı ama her evde bulunmazdı, siyah beyazdı herşey ama yaşamımız renkliydi. Böreğimizi, çekirdeğimizi alır TV olan komşumuza sinemaya gider gibi giderdik.

Bizim Teksas, Tommiks, Zagor, Mandreke gibi KOLLEKSİYONLARINI yaptığımız çizgi kahramanlarımız vardı.

Ya komşuluk? Bayramlar da başkaydı, öyle seyahatler, tatil vs yoktu.

Sabah evden çıkar akşama kadar sokakda oyun oynar, komşu evinden su içer, yemek yer yine oyuna koşardık.

Şimdi iki çocuğum var bırakın sokakta oynatmayı kapımın önündeki bahçemizde bile tek başına bırakıp da oynatamıyoruz

Aynen anlatıldığı gibi gelecek korkumuz yoktu. kin, nefret nedir bilmezdik. Öteki, beri ki bilmezdik.

Evet eski TÜRKİYE çook güzeldi...

Acılarımızı paylaşırdık, ya bana birşey olursa diye bu kadar dertlenmezdik, birimizde cenaze olsa yassını bütün sokak tutardık.

Sevmek öyle kolay değildi, aşk emek isterdi, yürek isterdi, öyle üç günlük aşklar yoktu, yıllarca içinden sever ama söyleyemeye korkardın, sevdin mi adam gibi severdin.

Komşu kızları komşu erkek çocuklarına emanetti. Çocuklar oynarken gece 22.00 - 23.00 lere kadar anne baba bahçelerde komşularla oturur bizler oynardık. Ama hiç kimse kimseye kötü gözle bakmazdı.

Sıkı mı bir başka mahalledeki bir kimsenin çocuğu senin mahallende çapkınlık yapacak.

Komşu ayşe abla hadi yavrum bana 2 ekmek aliver dese, sorgulamadan, düşünmeden gidiyordun.

İnsanlar insandı, adamlar adam, komşular komşu, hüzünler ve sevinçler ortaktı, yaşamda bir tat vardı.

Kısacası yaşamaktan da zevk alırdık, Mücadele etmekten de...