Yaz aylarında gençlerin tüm benliğini, meşguliyetlerin en güzeli sarar. Kur’an atmosferine girer kentin gençleri. Koltuklarının arasına sıkıştırılmış elif-ba cüzleri, örülmüş kılıflarda omuzlarına astıkları Kur’an-ı Kerimlerle sabah serinliğinde yollar düşerler. Beyaz takkeleriyle ufak çocukları ve başından kaymış örtüleriyle küçük kız çocuklarını gören yaşlı teyzelerin dudaklarında dökülür dualar.
Bu günlerde Kur’an ayı Ramazanın yaklaşmasıyla Kitaba olan ilgimiz artmaktadır. Bu ilgi onun manevi havasını solumak için çok önemli bir zamandır.
Anlam, kelimenin ruhudur. Harf ise sesin resmidir. Yazılmış kelimenin şeklini gözümüz görür, sesini kulağımız duyar ancak anlamını buyur eden ise bedenimize hayat veren ruhumuzdur. Sözün kısası anlam ruhumuzla buluştuğunda zihnimizde etkileşimler başlar.
Gazetelerden okuduk; Mısır’da demokrasi isimli bir tiyatro oynanıyor. 183 kişiye idam cezası onaylandı. Ciğerimiz yandı. Yok mu bir protesto, yok mu bir eylem… Toplanalım, haykıralım, bayraklarımızı sallayalım, zalimler için cehennemin varlığına şükredelim. Batılılara, en büyük insanlık dersi veren, demokrasinin beşiğinde uyuyanlara demokratik haykırışta bulunan İhvan-ı Müsliminin liderlerinin de içinde bulunduğu şahadet kervanı yola çıkacakmış Mısırlı bu zalimlerin eliyle. Kervan çıkmasın diye değil ancak insanlığımızı desteğimizi haykıralım diye bir bayrak yükselmeyecek mi gölgesinde toplanacağımız.
İşte anlam, işte ruhumuzun isyanı…
Herkesin bir kutsalı vardır. Kutsalına hakaret edildiğinde, küfredildiğinde kılı kımıldamayacak insanlar uyuşturulmuş ve kazanın dibinde kavrulmaya aday kurbağalar gibidir. Kutsallar konusunda İslami bir tutum sergilemek isteyenler kitabın anlamına baksınlar… “onların Tanrılarına küfretmeyin, onlar da döner sizin Allah’ınıza küfrederler” buyuruyor. Efendimiz de (sav) bir hadislerinde ; “ ölüler hakkında kötü söz söylemeyin zira diriler incinir” buyuruyor.
Bunlar ne ince anlamlar böyle. Başkasının kutsalına saygı, olmadı tahammül… Lakin hakaret yok, küfür yok…
Nefsinin dürtülerini kıyıya bırakıp, yüce anlamlarla ruhunun zirvelerinde dolaşmak için yaz tatili ve kitap muhabbeti harika olacaktır.
Geçen gün okurken Kelamı, birkaç ayet bana insanları tanıtıyordu. Bir edebiyat öğretmeni olarak ilahi tahakkümü içeren o cümleler karşısında düşüncelerime saygıyla boyun büktürüyorum. “Bu böyledir” kelimelerinin işaret ettiği anlamlar. O güçlü ses bir dağın ağırlığı gibi hayatımızın anlam merkezine oturuveriyor. “Bu böyledir…”
Paylaşacağım kelam-ı kibar şunlar: öyle insanlar vardır ki nakaratlı giriş…
İnsanlardan kimi de Allah (adıyla işaret edilen) hakkında ilim sahibi olmadan, gerçeğe kılavuzlayanı olmaksızın ve vahyi bilgiye (Esmâ hakikatinden şuura yansıyan bilgiye) dayanmaksızın mücadele eder.
İnsanlardan kimileri bir tane değildir. Birçok faklı insan grupları vardır. Bu tiplere Kur’an gözlüğü ile bakmayı bilmek gerekir evvela. Sonra onların akıbeti ne oldu, ne olacak buna göre bir hayat çizgisi bulmak gerekir vesselam…