Recep Akakuş yazdı
ilk Osmanlı tarihçilerinden Âşık Paşa-zâde’nin Tevârih-i Âl-i Osman isimli eserinde görüldüğü üzere -genelde- dedeler, Ahîyân-ı Rûm temsilcileridir. Babalar ise Ebdâlân-ı Rûm temsilcileridir.
Her iki gurubun da Anadolu’nun Türkleşmesinde ve İslâmlaşmasında büyük rolü, olmuştur.Ahîyân-ı Rûm’dan olan dedeler, daha ziyade, kasaba merkezlerinde sanat ve ticaret ile meşgul olmuşlardır.
Ebdâlân-ı Rûm gurubunda yer alan babalar ise -daha çok- kırsal alanı ve de inzivayı tercih etmişlerdir. Bununla birlikte hayattan kopmamışlar –bilakis- büyük çoğunluğu, devlet ile bütünleşerek istihbarat ve güvenlik hizmeti yapmışlardır. Bundan dolayı kurdukları zaviyeler, hep, stratejik noktalarda olmuştur.
İnegöl yöresinde görüldüğü üzere dede ve babalara ait “hatıra mezarları”, ya yüksek hâkim tepelerde yer almış veya “derbent” adı verilen üst geçitler ile “bel” adı verilen derin vâdi-taban geçitlerde bulunur.
İnegöl ve yakın civarında babalar babası, Baba Sultan’dır. Dedeler dedesi de Bilecik İl merkezinde ebedî uykusunu uyuyan Ede Şeyh’tır ki halk arasında yaygın ismi, Şeyh Edebâlî’dir.
Yaptığım inceleme gezisi sırasında yerli köylerin hepsinde ortak değer olarak iki şeye rastladım. Bunlardan birincisi, her köyde -mutlaka- bir hamam’ın bulunmasıdır.
Çavuş Köyü’ne gittiğimde bana bir ihtiyar köylü, şöyle demişti: “Hamamsız köye, imansız köy derler evladım!”. İşte bu inanç hâkim olduğu için İnegöl yöresinde bulunan her yerli köyde-harap da olsa-bir hamama veya bir hamam kalıntısına rastladım.
Aynı tarzda -bazan müşterek de olsa- her yerli köyde bir de dede kültü’nün yaşadığına şahit oldum.
Dede ve babalar ile ilgili merasim ve şölenlere gelince, bunların büyük çoğunluğu, hasat alındıktan sonra-son bahar mevsiminde yapılması, gelenek olmuştur. Çünkü sonbahar mevsiminde gündüz ve gece uzunluğu, eşit hâle gelmiştir. Halk arasında bugünlere, gün dönümü adı verilmiştir.
Dede kutlamalarında pilav ve meşrûbat olarak da ayran yahut da komposto/ hoş-âb ikrâm edilir. Ardından da Kur’ân-Kerim tilâveti, mevlid-i şerîf kırâati ve de dua yapılır. Daha sonra da folklorik halk oyunları sergilenir.
İdeolojik istismarlara bulaşmadan yapılacak olan dede veya baba kutlamaları işte bu klasik çerçeve içinde yapılır.
Ne var ki günümüzde bir çok ideoloji bezirgânlarının, dede ve baba kutlamalarını, yörüngesinden saptırarak kendi emellerine ulaşmak için araç olarak kullanmağa kalktığı görülmektedir.
SOSYAL NİTELİKLİ OYUNLAR: Bilindiği üzere sular akarken geçtiği yerden hem renk alır hem de koku ve tad alır. İnsanlar da yaşadıkları coğrafî bölgeden etkilenir ve bu coğrafyadaki kültürel değerlere katkıda bulunurlar.
Yarından itibaren sıradaki yazılarımızda, Sosyal ve de dini nitelik taşıyan kültürel etkinlikleri sizlerle paylaşmaya çalışacağız.