İNEGÖL’ DE SOSYAL YAPIYI ETKİLEYEN KÜLTÜREL YAPI-6

Derviş Mehmet Bey ve Bâbî Geleneği (2): İnegöl’de yeniden yapılanmayı Sinan Bey, sağladığı için merkez mahallenin ismi de bu tarihten sonra “Sinabey Mahallesi“olarak anılmaya başlamıştır. Şüphesiz bu onarım sırasında Yıldırım Bayezid tarafından 1396 Yılında yaptırılan Cuma camii çevresinde oluşan “Cami-i Kebîr Mahallesi” de elden geçirilmiş ve bu mahalledeki yapılar dayenilenmiştir. Gerçekleştirilen bu imar faâliyeti sonrasında cami merkezli İshakpaşa İmareti’nin çevresinde oluşan ticarî bölgede, mali yönden, bir mahalle olarak değerlendirilmiş ve buranın sakinleri, genelde, İshakpaşa âzadlılarından oluşan ve “ehl-i vezâif”diye anılan bu İshak Paşa cemâati de bundan böyle “tekâlîf-i-dîvâniyye” ismiyle anılan devlet vergisini vermekle yükümlü tutulmuşlardır. Diğer yandan Domaniç’i, İnegöl’e bağlayan “yürük yolu ”nun üzerinde ve Diğrîhî Çayırı mevkiinde İnegöl kasabası’nın güvenliğinden sorumlu olan “yayabirliği”nın konuçlandığı mahallin yakın çevresindeyeni bir yerleşim alanı oluşturulmuştur. “Yenice Mahallesi” adıverilen bu yeni yerleşim alanına Hamzabeyzade Derviş Mehmed Bey, bir zaviye ve tekke inşa ettirmiş ve bu tekkeyi, Bursa-Muradiye Külliesi’nde medfun bulunan şehzadeler ile bağlantılı olarak Sultan II. Bayezid tarafından tesis edilmiş olan “Şehzâdegân Evkâfı”nın yöneticisi olan Noktacı Kasım Efendiye tahsis eylemiştir. Noktacı Kasım Efendi, aslında, Abdülkâdir-i Geylanî torunları arasında yer almakla birlikte, önce, Antakya’da ikamet etmiş ve buradaki ikameti esnasında 1496 yılında Arapça olarak “Cevahirü’l-Ahbâr” adını verdiği hacimli bir vaaz kitabı kaleme almıştır. Ardından da Bursa’ya gelerek Turgut Alp’in oğlu Hâce İlyas Bey tarafından yaptırılarak halkın hizmetine sunulmuş olan“Hoca İlyas Camii ve Külliyyesi’ne yerleşmiştir. Kasım Efendi, burada ikamet ederken bir taraftan evvelce Arapça kaleme almış olduğu “Cavâhirü’l-Ahbâr” isimli vaaz kitabını Türkçe’ye terceme etmeye başlamıştır. Diğer yandanda Bursa-Çekirge Hüdâvendiğar Sultan I. Murad Külliyesi yakınında ikamet eden Halvetî Tarikatı şeyhlerinden Ali İzzet Karamanî’ye intisap eylemiş ve ondan Halveti Tarikat Geleneği’ne göre hilafet ve de icazet almıştır. Müradiye KülliyesiHazîresi’nde yatan şehzadeler ile ilgili olarak Sultan II. Beyazıt(1481-1512) tarafından düzenlenen “Şehzadegân Evkafı” nı yönetmekle görevlendirilmiştir. Bu nedenle Kasım Efendi, üstlendiği bu görevden dolayı “Noktacı” lakabını almış ve sonraki yıllarda da bu lakabı ile şöhret bulmuştur. Muradiye Külliyesi Haziresi’nde medfun şehzadelerle ilgili evkafın yöneticiliğini yaparken bir taraftan da bu yörede bulunan Bahri Baba Halveti Dergahı civarında irşad hizmetlerini de sürdürmüştür. Bu sırada Hamzabeyzâde Derviş Mehmed Bey ile tanışan Noktacı Kasım Efendi, Derviş Mehmed Bey tarafından İnegöl’e davet olunmuş ve burada Yenice Mahallesi’nde inşa ettirmiş olduğu tekke şeyhliğini kabul etmesi ricasında bulunmuştur. Yapılan davet Noktacı Kasım Efendi tarafından kabul edilince Hamzabeyzâde Derviş Mehmed Bey, İshak Paşa Evkâfının nâzırı Kethüda Sinan Bey ile temasa geçmiş ve el birliği ile Noktacı Kasım Efendi, takriben, 1512 Yılında İnegöl’e getirtilerek Yenice Mahallesi’ndeki tekkeye yerleştirilmiştir. Bu arada merkez mahallede yer alan zaviyeli mescidin işletme giderlerini karşılamak üzeretekke çevresine Sinan Beytarafından biri fırın olmak üzere-yapılan 3 adet dükkân kira gelirleri ile söz konusu tekkenin işletme giderleri karşılanmıştır. (YARIN DEVAM EDEK İNŞALLAH!) RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN AYHAN BAYRAKTAR