GÜLDÜĞÜN YOK ARTIK KEDERİM ONDAN
Umudun yolları kapalı yine
Geldiğin yok artık kederim ondan
Vurduğun hançerle kanıyor sine
Güldüğün yok artık kederim ondan
Nasıl reva gördün bana zulmeti
Hicranı, elemi, bunca hasreti
Verdiğim değeri, kadri kıymeti
Bildiğin yok artık kederim ondan
İki gözüm döndü iki sebile
Ağlıyor olmuşum uykumda bile
Gözümün yaşını gülüşün ile
Sildiğin yok artık kederim ondan.
Kime anlatayım ızdırabımı?
Ancak sen bilirsin benim yapımı.
Ne var ne yok diye bir kez kapımı
Çaldığın yok artık kederim ondan.
Gam kasavet şimdi her bir ânımda
Dert dolaşır oldu sanki kanımda
Eskiden olduğu gibi yanımda
Kaldığın yok artık kederim ondan.
Rüzgârlar savursa bile külümü
Vahaya çeviren sendin çölümü
Sarıp sarmalayıp sonra gönlümü
Aldığın yok artık kederim ondan.
YAĞMALANDI KAZ DAĞLARI
Siyanürle altın ara
Kapanır mı böyle yara?
Dozerlerle yara yara
Kes ormanı kaz dağları!
Yağmalandı Kaz Dağları!
Açık seçik çok nettir bu?
Doğaya ihanettir bu?
Bildiğin cinayettir bu
Vatanımın öz dağları!
Yağmalandı Kaz Dağları!
Üstelik bir Kanadalı
Katletti yaprağı dalı
Ne yeşil koydu ne çalı
Gördünüz mü siz dağları?
Yağmalandı Kaz dağları!
Belli yarın olacaklar
Bizden sonraki kuşaklar
Nefes alamayacaklar
Korumadık biz dağları!
Yağmalandı Kaz Dağları!
Talana göz yumdu devir
Ağaçları bir bir devir
Altını üstüne çevir
Tarumar et boz dağları!
Yağmalandı Kaz Dağları!
Kurdun kuşun yuvasıdır
Binbir derdin devâsıdır
Bu bir vatan dâvâsıdır
Bu şuurla gez dağları
Yağmalandı Kaz Dağları!
01.08.2019
Hasan Hüseyin YILMAZ