Son yıllarda, sosyal medyanın etkisiyle hızla yayılan güzellik algısı, gençler arasında büyük bir takıntıya yol açtı. Özellikle ünlü isimlerin “mükemmel” yüz hatları, estetik operasyonlar ve photoshoplu fotoğraflar, gençlerin kafasında yanlış bir güzellik anlayışının yerleşmesine neden oldu. Artık altın oran ve “ideal” yüz hatlarına sahip olma zorunluluğu, gençlerin hayatlarını derinden etkiliyor. Sırf bu yüzden gençler çok erken yaşlarda bıçak altına yatmaya başladı! Hatta, bu akımın erkeklere sıçraması ve onlar arasında da rekabet oluşturması estetik çılgınlığının ne kadar tehlikeli boyutlara vardığını gözler önüne seriyor.Şuan gördüğümüz insanların bir çoğu kalkık burunlu, dolgular enjekte edilmiş ve şişirilmiş bir güzellik algısı…
Sosyal Medyanın Gölgesinde Doğal Güzellik Yitiriliyor!
Sosyal medya platformlarında her gün milyonlarca beğeni toplayan, “mükemmel” görünüşe sahip ünlüler, maalesef pek çok genç için güzellik ölçütü haline gelmiş durumda. Herkesin her an fotoğraflandığı, kusursuz yaşamların sergilendiği bu platformlarda, doğal olmak neredeyse unutulmuş durumda. Gençler, kendilerini estetik operasyonlarla değiştirmeyi bir zorunluluk olarak görmekte. Sosyal medya fenomenlerinin ve influencer’ların, ne kadar mükemmel göründükleri algısı, gençleri etkileyerek altın oranı yakalamak adına daha fazla estetik müdahaleye yönlendiriyor. Ancak asıl önemli olan, bu estetik anlayışının ne kadar sağlıklı olduğu ve insan ruhuna olan etkileridir! Sırf bunlar yüzünden akran zorbalığı artıyor! Normal ölçülerde ki gençler kendilerini aç bırakıyor daha kötüsü gördükleri ölçülere ulaşamadıklarında ruhsal sorunlarla mücadele etmek zorunda kalıyor! Gençler ahlaki değerlerini giderek kaybediyor! Güzellik algısı sadece bir çift gözün gördüğü olduğu gibi ona da bir standart biçiliyor..
Gençler Arasında Estetik Çılgınlığı Yüzünden Kendi Gerçeklerini Unutuyorlar!
Günümüzde, estetik cerrahisine başvuran gençlerin sayısı hızla artmakta. Kimileri dudaklarını büyütüyor, kimileri burnunu küçültüyor ya da gözlerini büyütmek için operasyonlar geçiriyor. Özellikle altın oran takıntısı, gençlerin yüz hatlarının “ideal” hale getirilmesi adına estetik müdahalelere yönelmesine neden oluyor. Ancak burada dikkate alınması gereken önemli bir nokta, doğallığın kaybolmasıdır. Kendi vücutlarına ve yüz hatlarına güvenen, farklılıklarını kabul eden ve olduğu gibi güzel olduğunu görebilen bir nesil, neredeyse yok olmak üzere.
Gerçek Güzellik Nerede?
Güzellik, aslında bakıldığında dış görünüşten çok daha fazlasıdır. İnsanlar doğal halleriyle güzeldir, içindeki iyilikle, güler yüzüyle, ahlakı ve karakteriyle güzel olur. Ne yazık ki, altın oran yüz hatları gibi dışsal ölçütlere dayalı bir güzellik anlayışı, gençlerin psikolojisi üzerinde olumsuz etkiler yaratmakta. Gerçekten güzel olmak, dış görünüşle değil, insanın kendisini kabullenmesi ve içindeki güzellikleri ortaya koymasıyla ilgilidir.
Bir insanın doğal güzelliği, dışarıdan bakıldığında belki de fark edilmeyecek kadar basit olabilir. Ancak bu güzellik, doğallığa dayalı ve özünden gelen bir ışıltıdır. Her birey, kendine has özellikleriyle güzeldir ve bu özellikler zamanla olgunlaşır, güçlenir ve parlamaya başlar. İnsan, olduğu gibi güzeldir; dışarıdan gelen baskılarla değişmek zorunda değildir.
Estetik Döneminde Sağlık Unutuluyor:
Estetik operasyonlar, elbette bir tercihtir. Ancak bu tür müdahalelere başvururken, önemli olan kişinin kendi sağlığını riske atmadan, içsel huzur ve doğal güzellik anlayışını kaybetmemesidir. Estetik cerrahisinin sadece fiziksel değişim sağlamakla kalmadığını, aynı zamanda insanın ruh sağlığını da etkileyebileceğini unutmamak gerekir.Tüm bunlar ameliyat olmak için can atan bir nesli getiriyor! Dahası birçoğu bu operasyonların getirdiği tehlikeleri umursamıyor bile! Bu noktada, iç güzellikleri ve içsel huzuru keşfetmek, dışarıdan alınan müdahalelerden çok daha değerli bir adımdır. İçsel huzura sahip bir insan, dış görünüşünden bağımsız olarak çok daha güçlü ve güzeldir.
Estetik çılgınlığına kapılmak yerine, kendi doğal güzelliğimizi kabul etmemiz, gençler olarak kendimizi olduğumuz gibi sevmemiz çok daha önemli bir hal almıştır. Güzellik, dışarıdan değil, içimizden gelir. Sosyal medya etkisiyle büyüyen bu takıntıların farkına varmak ve özümüze dönmek, hepimiz için en doğru adım olacaktır. Doğal güzellik, her zaman dışarıdan görünenin çok ötesindedir ve içsel güzelliklerin parlaması, en gerçek ve kalıcı güzelliktir.