Son dönemin popüler konularından birisi Z kuşağı...
Kim bu Z kuşağı?
2000 ve üstü doğumlular diyebiliriz kısaca...
Benim de içinde olduğum büyük bir kitle sürekli bu
çocukları eleştiriyor...
Çünkü aşırı tembeller, hiçbir işin ucundan tutayım,
birine bir faydam dokunsun dertleri yok...
Bir iyilik yapacaksa karşılığında ne alacağım muhase-
besini tutuyor...
Biraz bu konu üzerine kafa yorunca aslında sorunun
çocuklarda değil onları yetiştiren anne-babalarda olduğu-
nu görülecektir.
Çünkü bahse konu anne-babalar; 'ben yapamadım ço-
cuğum yapsın, ben giymedim çocuğum giysin, ben yemedim
çocuğum yesin' kalıplarıyla hareket ederek çocukları tam
bir tüketim makinesine çevirdiler...
Sürekli hazırı tüketmeye alışan bünyeye bir saatten
sonra 'bedava'ya ulaşabildiği şeyler için emek vermesi
gerektiğini söyleyince kafaları algılayamıyor...
Her konuda böyleler...
Tek düşündükleri nasıl tüketirim...
Karşılığında bir emek vermek istemeden tüketeyim,
tüketeyim, tüketeyim...
Üretmeden tüketmeye alıştılar...
Yine dertli olduğum başka konu ise bu Z kuşağının
rahat bir iş hayatı, bol sıfırlı maaş hayaliyle avare gezmesi...
Eğitim, bilgi, birikim, tecrübe, diploma diye bir şeyden
bihaberler...
Hiçbirinde ağır bir işte çalışmaya 'göz' yok...
Okumaya gözü olmayan çocukların 4 yılını 'diploma'sı
olsun diye düz liselerde heba etmeyin...
O yüzden bu çocukların geleceğini kurtaracak en
önemli yer Mesleki Eğitim Merkezi...
Herkesin çocuğu doktor, hakim, avukat vb. mesleklere
mensup olacak değil...
Bu ülkeye her türlü iş kolunda çalışacak insanlarda
lazım...
Düz lise sonrası ben bu çocukla ne yapacağım diye
kara kara düşünmeyin...
Çocuğunuzun okumaya kapasitesi yoksa verin Mesleki
Eğitim Merkezine 4 yıl sonra hem lise dengi diploması hem
de kolunda altın bir bileziği olur...
Aski takdirde ne yapacağı belli olmayan, serseri bir
mayın gibi hayatı boyunca oradan oraya sürüklenecek bir
çocukla sınanırsınız...
Gelin, adına diploma denen ama gerçek hayatta bir
işe yaramayan lise diploması çocuğunuzun geleceğini için
yakmayın...ÖNDER DURAN