Washington Post'un yayımladığı son rapora göre, İstanbul'u doğrudan tehdit eden Kuzey Anadolu Fay Hattı'ndaki gerilim hızla artıyor. Uzmanlar, önümüzdeki 30 yıl içinde büyük bir depremin olma ihtimalinin yüzde 60'a ulaştığını ifade ediyor. Tarihi yapılar ve yüz binlerce kişinin hayatı ciddi tehlike altında bulunurken, gerekli güçlendirme çalışmaları siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle yavaş ilerliyor.

İstanbul Büyük Depreme Hazır mı?
ABD'nin saygın gazetelerinden Washington Post, yaptığı analiz haberde İstanbul'un büyük bir deprem tehdidi altında olduğuna dikkat çekti. Gazete, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) olası depremde yaklaşık 700 bin kişinin hayatını kaybedebileceği yönündeki tahminini hatırlattı. Kentte bulunan 40 bine yakın tarihi yapı ve binlerce riskli konutun da yeterli şekilde güçlendirilmediğine vurgu yapıldı.
Analizde, Anadolu levhasının Arap, Afrika ve Avrasya levhaları arasında sıkışmasının oluşturduğu baskının daha önce Kahramanmaraş merkezli depremleri tetiklediği ve benzer bir durumun İstanbul için de geçerli olduğu ifade edildi. Uzmanların işaret ettiği en büyük tehlike ise İstanbul'un güneyinden, yalnızca 16 kilometre uzaklıktan geçen 110 kilometrelik fay segmenti.

Tarihi Yapılar Depreme Dayanabilecek mi?
Washington Post, İstanbul'un sembol yapılarından Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı ve Zeyrek Çinili Hamamı'nın deprem dayanıklılığını mercek altına aldı. 6. yüzyıldan kalma Ayasofya'nın tarihi koruma yasaları nedeniyle modern sismik teknolojilerle güçlendirilemediğine dikkat çekildi. Yapılan çalışmaların yalnızca kurşun kaplamalar ve çelik desteklerden ibaret olduğu aktarıldı.
Yerebatan Sarnıcı'nda ise sütunların 630 çelik yatakla desteklendiği, ancak uzmanların bu önlemlerin yeterli olmadığını düşündüğü belirtildi. Zeyrek Çinili Hamamı'nın ise özel sektörün yaptığı kapsamlı restorasyonla tam anlamıyla sismik güçlendirmeden geçtiği ve bu restorasyonun maliyetinin on milyonlarca Euro'yu bulduğu ifade edildi.

Siyasi Ayrışmalar Riskleri Artırıyor mu?
Haberde ayrıca, tarihi yapıların güçlendirilmesi süreçlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile merkezi hükümet arasındaki siyasi gerilimlerin de çalışmaları aksattığı vurgulandı. Özellikle Galata Kulesi’nin restorasyonunda yaşanan yetki tartışmalarına dikkat çekilerek, bu durumun güçlendirme çalışmalarının hızını düşürdüğü aktarıldı.
İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Mahir Polat, daha önceki açıklamasında, “Bu şehri sonsuza kadar korumak istiyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Ancak uzmanlara göre, mevcut siyasi anlaşmazlıklar ve yetersiz mevzuat, İstanbul'u bekleyen olası büyük depreme karşı savunmasız bırakıyor.
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’ndan (USGS) uzman Thomas Parsons ise konunun aciliyetini şu sözlerle dile getirdi: "Bu bölge daha önce yıkıcı depremler yaşadı ve tekrar yaşayacak. Asıl soru, depremin olup olmayacağı değil, ne zaman olacağıdır."




