"Çocukları yoksa hanımlarınızın bıraktıkları mirasının yarısı sizindir. Eğer çocukları varsa, bıraktıkları mirasın dörtte biri sizindir. Bu hüküm, yaptıkları vasiyet yerine getirilip veya borcu ödendikten sonra uygulanır. Çocuğunuz yoksa sizin de bıraktığınız mirasın dörtte biri onlarındır. Eğer, Çocuğunuz varsa, bıraktığınız mirasın sekizde biri onlarındır. Bu hüküm, yaptığınız vasiyet yerine getirilip, borcunuz ödendikten sonra uygulanır.Miras bırakan bir adamın veya kadının, ana babası ve çocukları yoksa Bir erkek kardeşi veya bir kız kardeşi varsa, Onlardan her birine mirastan altıda bir pay düşer. Kardeşler birden fazla iseler, mirasın üçte birine ortak olurlar. Bu hüküm, yapılan vasiyet yerine getirilip veya borç ödendikten sonra uygulanır. Kimse zarara uğramamalıdır. Bu Allah'tan size bir vasiyettir. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, kullarına çok şefkat gösterendir." (NİSA 12)

VASİYET: Vasiyet hakkında da Rasulullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Vasiyet için malın üçte biri yeter." Yani kişi vasiyetinde, mirasa konu olan malının üçte birini dilediği şekilde bağışlama hakkına sahiptir. Borçtan ve vasiyetten geriye kalan mal da mirasçılar arasında pay edilir.[1]Yapılan vasiyette mirasçıların haklarını tümden yok etmek doğru değildir. Bu konuda Resulullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Bir kimse hayatı boyunca Cennet'e yaklaşacak ameller işler, fakat tam öleceği sırada mirasçılarının haklarına zararlı bir vasiyette bulunur ve sonunda kendisini Cehennem'e sokacak bir amel işlemiş olur."[2] Miras konusu, İslam Hukukunda çok açık ve ayrıntılı hükümlerle yer almaktadır. Bu konudaki tüm hükümlere İslam Fıkhından bakabilirsiniz. Biz burada başlığımızla ilgili ayet-i kerime'yi açıklamakla yetineceğiz.

DUL HANIMIN MİRASI: Miras'ta 8' de 1 pay konusu ayet-i Kerime'de mealen şöyle geçmektedir: "Çocuğunuz yoksa sizin de bıraktığınız mirasın dörtte biri onlarındır. Eğer, Çocuğunuz varsa, bıraktığınız mirasın sekizde biri onlarındır."[3]

Adam öldü. Hanımı dul olarak geride kaldı. Hiç çocukları yok. Kalan mirasın dörtte biri dul hanımına verilir. Adam öldü. Hanımı dul olarak geride kaldı. Ancak adamın geride kalan çocukları da varsa kalan mirasın sekizde biri dul hanıma verilir. Bu işlemden sonra kalan miras da çocukları ve diğer mirasçılar arasında pay edilir.

Bunlar Allah'ın çok açık hükümleridir. Bunlara uymayanlar büyük günaha girerler. "Bunlar şeriat hükümleridir, ben şeriat filan tanımam" vb küfür sözlerini söyleyerek, Allah'ın hükümlerini inkar edenler de dinden çıkar ve kafir olurlar.

ALLAH'IN HÜKÜMLERİ: Nisa suresi, miras paylarına yer verdikten sonra Allah'ın hükümleri konusunda insanları uyarır: "Bunlar Allah'ın hükümleridir. Kim Allah'a ve Elçisine uyarsa, Allah onu cennetlere alır. O cennetlerin altlarından ırmaklar akar. Orada sürekli kalırlar. İşte en büyük kazanç budur. Kim Allah'a ve elçisine karşı gelir, hükümlerini de çiğnerse, Allah onu ateşe atar. Orada sürekli kalır. Onun için perişan eden bir azap vardır.[4]

HÜLASA: Mülk Allah'ındır. Dünya malı yaşadığımız müddetçe bize Allah'ın emanetidir. Öldüğümüzde geride bıraktığımız dünya malı yakınlarımıza miras olur. Unutma Can, elindeki mal mülk senin değil aslında. Sen bir emanetçisin. Dünya malı için eş dost arasında arıza çıkarma. Miras kavgasına tutuşup akrabalık bağlarını yıkma. Sen de yaşlanacaksın, sen de hastalanacaksın, sen de öleceksin. Sen de herşeyi bırakıp gideceksin. Geride kul hakkı, beddua ve ah bırakma Can. Bu sebeple, Miras paylaşımında Allah'ın taksimine razı olalım ve kimsenin hakkını yemeyelim.


[1] (Buhari, K. Tefsir el-Kıır'an, sure 4 bab: 4 / Müslim, K. el-Faraiz,)

[2] (Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri)

[3] Nisa suresi 12

[4] Nisa suresi 13.14