Kim ne demiş bilmem, hangi tartışmaları yapmışlar hangi sonuca ulaşmışlar bilmem. Lakin düşünüyorum ki sanat insanın hayata bakış açısından farklı, ayrı bir şey değildir. Hatta onun dışa yansımasıdır. Onun bir parçasıdır.

Aslında herkes bir sanatçıdır. Kendi felsefesini icra eder. Kendi anladığı kadar, kendi bakış açısı kadar, kendi perdeleri kadar. Kendi güzellik anlayışı kendi güzele bakış açısı kadar.

Biz zannediyoruz ki sanatçı ortaya belli eserleri koyduğunda o sanattır ve o da sanatçıdır. Yani bir resim yapmışsa, bir beste, bir yapı, bir heykel, bir kitap yazmışsa sanatçı diyoruz. Oysa ki insanın karar verdiği ve yaptığı her şey onun eseri değil midir?

Peki sanat ne zaman ortaya çıkıyor?

Eğer kişi yaptığı esere kendi kişiliğini ve kimliğini özenle yansıtıyorsa o bir sanat eseri, oda bir sanatçıdır.

Mesela o bir manav da olsa, meyve sebzeyi kendi beğenisine göre sıralıyor, dükkanını ona göre dizayn ediyor (onun dahi pek çok inceliği var örneğin meyve sergisinin arkasına ayna koyarak tezgahı zenginleştirmek, zıt renkli meyveleri yakın koyarak albenisini artırmak gibi vs.vs.) satışını ona göre özenle yapıyorsa o da bir sanatçı, ortaya çıkardığı da bir sanat eseridir.

Ben öğrencilerime diyorum ki;'' Sanat öyle bir kaç kişinin tasarrufunda olan bir şey değildir. Özenle yapılan her işte sanat vardır ve herkes bu anlamda sanatçıdır. En büyük en güzel sanatçı ise Allah'tır çünkü onun hiçbir işi özensiz değildir.''

Sözün özü herkes sanatçıdır ve herkes hayatta kendi sanatını icra eder.

Asıl soru şu;'' Müslüman bir birey sanatını nasıl icra etmeli?''

Müslüman her işinde her hareketinde Allah'ın rızasını gözeten, o mihenk taşına göre yaşayandır.

Dolayısıyla bizim her yaptığımız Allah rızası içindir ve ona bir sunumdur. Bir hediyedir. Ve biz bu hediyeyi en güzeli hali ile sunmak isteriz en sevdiğimize...

Yalansız, riyasız, kolaya kaçmadan, içimize sindiği gibi.Bu öyle bir çizgidir ki, ne bir adım geride kalabilirsin, ne bir adım ileri gidebilirsin; aksi rahatsız eder vicdanını.

Şu söz nasıl da güzel özetliyor:"Osmanlı inşa etmez ibadet eder". Anlayan doğru anlamış. Müslümanın her işi ibadettir velhasıl. Bunu bilip bunun ağırlığı ve hassasiyeti ile icra etmeli insan kendini.

Duruşu, konuşması, oturuşu,insan ilişkileri, ticareti ,ibadeti... Hep bu hassasiyetle olmalı.O'nu memnun etmek için. Onun memnuniyeti ise halkın memnuniyetinden geçer. Halka hizmet Hak'a hizmettir.

Gençliğimden hatırlıyorum derslerden sanatçıların cebelleşmelerini; '' Sanat sanat için mi sanat halk için mi?'' Ben de diyorum ki:

'' Müslümanın sanatı sadece ve sadece Allah içindir.''