Sanat dünyasında dâhilik deyince akla gelen ilk isimlerden biri şüphesiz Pablo Picasso’dur. Ancak pek az kişi onun tam adını bilir. Oysa tam adı, sadece kulağa ilginç gelmekle kalmaz, aynı zamanda İspanyol kültürünü ve ailesel bağlılığı da yansıtır. Pablo Picasso’nun tam adı şu şekildedir:

Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno Crispín Crispiniano María Remedios de la Santísima Trinidad Ruiz Picasso.

Evet, bu kadar uzun. İlk bakışta bir dua gibi görünse de aslında her bir parça, ailesinin değer verdiği azizleri, kutsal figürleri ve aile büyüklerini temsil eder. İspanyol kültüründe bu tür uzun isimler nadir değildir, özellikle 19. yüzyılda doğan çocuklara bu gelenekle isim verilirdi. Aileler, çocuklarına hem dini azizlerin adını vererek kutsama niyetindeydi hem de akrabalarını onurlandırmak isterdi.

Picasso (5)

İsmin İçindeki Anlamlar ve Kökenler

İsminin ilk kısmı olan "Pablo Diego José Francisco de Paula", Hristiyanlıkta önemli yere sahip bazı figürleri taşır. Diego, Aziz Didacus’a; José, Hz. Yusuf’a; Francisco de Paula ise İtalyan azizi Aziz Francesco’ya ithafen seçilmiştir. “Juan Nepomuceno”, annesinin çok değer verdiği bir azizin adıdır. “Crispín Crispiniano” ise doğduğu günün takvimdeki azizlerine atıftır. Bu azizlerin her biri, orta çağda ayakkabıcıların ve zanaatkârların koruyucu azizleridir.

Devamında gelen "María Remedios de la Santísima Trinidad" bölümü, Meryem Ana’ya ve Hristiyan inancındaki Kutsal Üçleme’ye (Baba, Oğul ve Kutsal Ruh) adanmıştır.

Bu isim geleneği, ailelerin hem dini bağlılıklarını hem de atalara duydukları saygıyı göstermek için sıklıkla tercih ettiği bir kültürel detaydır. Ancak günümüzde bu kadar uzun isimler oldukça nadir kullanılmaktadır.

Picasso (2)

Ruiz ve Picasso Soyadlarının Anlamı Ne?

İspanya’da çocuklara hem annenin hem de babanın soyadı verilir. Babası José Ruiz Blasco, annesi ise María Picasso López idi. Bu nedenle Pablo, tam ismini yazarken hem Ruiz hem de Picasso soyadlarını kullanmıştır. Ancak zamanla sadece annesinin soyadı olan “Picasso”yu benimsemiştir. Bunun birkaç nedeni olduğu düşünülmektedir. Öncelikle Ruiz soyadı İspanya’da oldukça yaygındır. Oysa “Picasso” soyadı daha nadirdir ve kulağa daha sanatsal gelmektedir. Ayrıca annesiyle olan yakın ilişkisi ve ona olan düşkünlüğü de bu tercihi etkilemiş olabilir.

Picasso (3)

Sanat Dünyasında Neden Sadece Picasso Olarak Tanındı?

Pablo, genç yaşlardan itibaren sanata yönelmişti. Babasından resim eğitimi aldı, genç yaşta sergilere katıldı. İlk zamanlarda eserlerini “Pablo Ruiz Picasso” şeklinde imzalıyordu. Ancak zamanla bu ifadeyi sadeleştirip sadece “Picasso”yu kullanmaya başladı.

Elektrikli Araç Sayısı 231 Bin 474’e Ulaştı
Elektrikli Araç Sayısı 231 Bin 474’e Ulaştı
İçeriği Görüntüle

Sanat dünyasında isim kısa, akılda kalıcı ve tek kelime olduğunda çok daha etkili olur. “Picasso” hem dikkat çekici hem de melodik bir sözcüktü. Böylece hem özgünlüğünü vurguladı hem de annesinin soyadını sanat tarihine kazıdı.

Bugün bir tabloya sadece “Picasso” yazmak, onun kimliğini anlatmak için fazlasıyla yeterlidir. Bu soyadı, resim tarihinde adeta bir sembole dönüşmüştür.

Picasso Adının Sanatsal Kimliğe Katkısı

Sanatçının sadece sanatı değil, adı da marka haline gelmiştir. Modern sanatın öncüsü olan Picasso, kübizm akımının kurucusu olmuş, klasik kalıpları yıkarak yepyeni bir sanat dili yaratmıştır. Onun eserleri kadar, adı da hafızalara kazınmış ve sanatçı kimliğini tamamlamıştır. “Picasso” ismini taşıyan her şey, sıradanın dışında, yenilikçi ve dikkat çekici olarak algılanmıştır. Bu da onun mirasının sadece resimleriyle değil, ismiyle de yaşamasına yol açmıştır.

Picasso (4)

Bugün Halk Arasında Nasıl Anılıyor?

Bugün dünyanın dört bir yanında insanlar onu sadece “Picasso” olarak tanıyor. O kadar ki, bazen adı unutulsa bile soyadı hafızalarda yer eder. Sanatla çok ilgisi olmayan kişiler bile “Picasso gibi çizmiş” benzetmesini sık sık kullanır. Bu da onun, sadece sanat tarihine değil, günlük dile de ne kadar güçlü bir iz bıraktığını gösterir.

Pablo Picasso’nun tam adı, sadece harflerden oluşan bir dizi değil; inanç, kültür, gelenek ve aile bağlarının birleştiği derin bir anlatıdır. Ancak bu kadar uzun bir isim yerine, annesinin soyadı olan “Picasso”yu tercih etmesi, onun sanattaki özgünlüğünü, aykırılığını ve fark yaratma arzusunu da temsil eder.

Kaynak: Haber Merkezi