İZ BIRAKAN İNEGÖLLÜLER
MURAT AKSEL: Özel Sektör Yönetici. 1972 İnegöl Hayriye Köyü doğumludur. Ailesi 1974 yılında Almanya'ya işçi olarak gitti. Kaiserslautern Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği ve Yönetimi Bölümü mezunudur. 1998 yılında Opel'de Satınalmacı olarak işe başladı. 2001-2003 İtalya-Torino'da GM-Fiat Joınt Venture Şirketi Dünya Satınalma Ekibi içerisinde görev yaptı. 2003 yılında General Commodity Menager oldu. 2005 GM Europe Satınalma Direktörü, 2006 GM Satınalmadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi, Haziran 2008-Mart 2009 tarihleri 10 ay kadar Elektrikli Taşıt ve Güç Aktarım Mekanizması Yetkilisi, Nisan 2009-Aralık 2015 BMW Grup Başkan Yardımcısı, Ocak 2015'ten itibaren de BMW Grup Kıdemli Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.
Kaynakça : https.//tr.linkedin.com/in/murataksel, 30.10.2006 tarihli Akşam Gazetesi, www.hasanpasa.com,
https://groups.google.com/forum/topic/hayriye/
SEMİH AKŞEKER: Araştırmacı yazar, mimar mühendis 1964 yılı İnegöl doğumludur. İlkokulu Gazipaşa İlkokulu'nda okudu. 1980-81 öğrenim dönemi İnegöl Lisesi mezunudur. Yükseköğrenimini İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü'nde yapan Akşeker serbest mimar mühendis olarak hayatını sürdürdü. Mimar ve Mühendisler Grubu Dergisi, Ayraç, Ekspres, Genç İstikbal, Yeni Dünya gibi dergilerde modernizm, mimari ve şehircilik gibi konularda görüşlerini dile getiren Akşeker Hendese Bilim ve Teknoloji Dergisi ile Yeni Söz Gazetesi yazarları arasındadır.
Kitap : Kendini Bilen İnsan (2004), Apartmana Hayır! Betona Hayır! Mimarlık-Ev-İnanç İlişkileri (2008), Mutlu Ev, Evini Kurarken Kur'an'ın Öğütlediği 9 Prensip (2012), Milyonluk Manzara Kentsel Dönüşüm Resimleri (2013), Dünya Bizim Buluşmaları (2015-Bölüm Yazarı)
Kaynakça : semihakseker.blogspot.com., www.yenisöz.com.tr/semih-akseker/9426
ÖYKÜ TADINDA İNEGÖL
Kaval Arıyorum Ağabey: Altmışlı yıllar bir perşembe günü on sekiz yaşlarında bir genç, İshakpaşa Camii yakınlarındaki bir sergici esnafa seslendi "Kaval arıyom ağabey." Sergici biraz düşündü ve "Oğlum şu köşedeki eczacı eski bir kaval ustasıdır, yaşlandı diye kaval yapmayı bıraktı, yalvar yakar razı et." dedi.
Genç sevinerek eczanenin yolunu tuttu. "Amca ben kaval istiyom." Eczacı amca "Bizde bulunmaz yavrum" cevabını verdi. Genç ısrarcıydı "Amca ben öğrendim de geldim, bana kaval yapıcan."
Eczacı amcamız ne olduğunu anlamaya çalışıyordu ki genci yollayan sergici beraberinde bir iki sergici ile eczaneye girdi. "Biz bu delikanlıyı çok sevdik, delikanlıyı kırma, ağzının ölçüsünü de biz alalım." deyip manifaturacı metresi ile gencin ağzının ölçüsünü alıp "Haftaya gel." diyerek uğurladılar.
Eczacı amca olanlara çok üzülmüştü. Sergici komşularına kızdı, söylendi ama çaresiz güzel bir kaval da temin etti, perşembe günü geldiğinde eczaneyi çalışanlarına bıraktı. "On sekiz yaşlarında bir genç gelip kaval soracak bu kavalı verirsiniz, para falan da almazsınız."
