İki kardeş ve Şükran Güngör 1968'de Harbiye'deki "Kenter Tiyatrosu" binasının inşaatını bitiriyorlar.Bu binanın masrafları için uzunca bir süre Anadolu turneleri yapmaları da gerekiyor ...

Yeni binalarına geçiyorlar, ama hangi oyunla başlayacaklarına bir türlü karar veremiyorlar. Müşfik Kenter sürekli okulda klasik oyun çalışmaktan daralmış, istiyor ki çağdaş bir İngiliz ya da Amerikan oyunu olsun. Uzun araştırmalardan sonra "Hamlet" yapmaya karar veriyorlar.

Müşfik Kenter biraz mutsuz, ama olsun ne yapalım, ablası öyle uygun görmüş, öyle olacak tabii.. Bir süre İstanbul'da oynuyorlar, derken Diyarbakır'dan turne teklifi geliyor. Dört gün oynayacaklar.

Müşfik Kenter önce itiraz ediyor, "Hamlet Diyarbakır izleyicisine ağır gelebilir, oyundan sıkılabilirler" diyor. Ama biletler hemen satılıyor.Üstelik bir süre sonra, "turneyi uzatın, bir hafta olsun, çok talep var" deniyor ve turne bir hafta oluyor..

Diyarbakır'da bir hafta "Hamlet"i ful salonda alkış kıyamet oynuyorlar. Yıldız Kenter diyor ki: "Gördün mü caniko, oyun iyi olursa her yerde seyirci gelir ve hakkını verir."Tabii o devirde valiler, belediye başkanları velhasıl tüm mülki amirlerde sanat sevgisi olduğu için hiç yalnız bırakmıyorlar.

Son oyundan sonra Diyarbakır'da teşekkür mahiyetinde bir resepsiyon veriyorlar.. Tebrikler teşekkürler faslı devam ederken, resepsiyonda bir Diyarbakırlı sanatsever Müşfik Kenter'in yanına gidiyor ve diyor ki:

"Vallah sene helal olsun. Çok yaman oynadın. Ben bu oyunun her akşamına bilet aldım, hepsini izlemişem."

Müşfik Kenter şaşırıyor tabii. "Ee peki bütün oyunları izledin tamam da ne anladın?"

"Valla bunda anlaşılmayacak ne var ağam, bildiğin gan davası !...

MUSTAFA KEMAL'İN ANNESİ

Oğlu hakkında "idam fermanı "çıktığında üzüntüsünden kısmı felç geçirdi,bacakları tutmaz oldu.Sürekli baskıya maruz kalıyordu. İşgal kuvvetleri sık sık evi basıyordu. Öyle olmadığını bildikleri halde, sanki Mustafa Kemal orada saklanıyormuş gibi arama yapıyolardı.

Sarı Ali diye meşhur bir muhbir vardı, 24 saat Zübeyde hanımın evini gözlüyordu. Gelip gidenlerin listesini İngilizlere gammazlıyordu. Zübeyde hanım tüm bunlara rağmen geri durmuyordu. Oğlunun arkasında kapı gibi duruyordu. Mayıs 1921 İstanbul 'da ki yurtsever kadınlar yetimhane yararına kermes düzenledi.

Bu etkinlik vesilesiyle verilen mesaj gayet açıktı "Milli Mücadelede Şehit düşen kahraman babaların evlatlarına sahip çıkıyoruz." Zübeyde hanım felçli bacağını sürükleye sürükleye kermese geldi. Yemenilerle dolu bir masanın başına oturdu. Bizzat satış yaptı. Mustafa Kemal'in annesi... Tüm şehit çocuklarının Annesi olduğunu gösteriyordu...

#şehitleryeminimizdir