Eskilerin güzel bir duası vardır. "Allah kimseyi açlıkla imtihan etmesin." derler. Bu duanın devamını getirmek gerekiyor. Allah toklukla da kimseyi imtihan etmesin. Dünya dediğimiz bu fani alemde, kimi yoksulluğu, kimi de zenginliği ile imtihanını veriyor.

Açlık; Somali'de... Dünyanın her yerinde, hatta İnegöl'de, açlıkla imtihan veren insanları gözardı etmiyorum. Ancak açlık ülke olarak Somali'yi pençesine almış durumda...

Kuraklık, açlık yüzünden insanlar ölüyor. UNICEF'in verilerine göre açlığın pençesindeki Somali'de her altı dakikada bir çocuk ölüyor. Son üç ayda ölen çocukların sayısı 30 bine yaklaştı. En az beşyüz bin çocuk ölüm tehlikesi ile karşı karşıya.

Onlar topyekün açlıkla imtihan veriyorlar.

Bu insanlık dramı İnegöl'ün de gündemi olmalı. Duyarlılığımız İHH ve Umuteli gibi derneklerimizin girişimleri ile sınırlı kalmamalı.

Yediklerimizden, içtiklerimizden sorumluyuz. Hepimiz sorumluyuz. Duyduklarımızdan, gördüklerimizden, gücümüzün yettiği herşeyden...

Hepimiz bu konuda üzerimize düşeni yapmalıyız. Bu bir insanlık borcu... Yardımlaşma ve dayanışma duygusunun yoğun olarak
yaşandığı mübarek Ramazan ayında, aç insanları doyurmaktan daha büyük bir hayır olamaz.

Vakit kaybetmeden, çok acil, yapılan insani yardımlara katkıda bulunmalıyız.

ÇOCUKLAR BİLE BUNU BİLİYOR...

Bu arada konu Somali olunca hatırladım.

Çocukluk arkadaşlarından biliyorum. Şimdi böyle kilosunun yerinde olduğuna bakmayın. Sayın Şen, çocukluğunda o kadar zayıfmış ki, arkadaşları O'nu "Somali!" diye çağırırlarmış...

Anlattığım hadise 20 senelik bir olay. Bunu neden paylaştım? Şuna dikkat çekmek istedim: Açlıkla Somali, zayıflık ile Somali, o kadar özdeşleşmiş ki, çocuklar bile bunu biliyorlardı...

Somali aç... 20 yıl önce de böyleydi. Bugün de böyle...

İlkokul 5'e giden Betül isimli kız çocuğunun bütün yaz harçlığı olan 200 TL'yi Somalili çocuklara bağışladığına şahit oldum geçen hafta. Tüm serveti buydu. Hepsini bağışlamıştı.

Düşündüm de, kaç zenginin milyarlarına bedel bir bağış!

Somalili çocuklar aç... Çocuklar bile bunu biliyor. Keşke büyüklerimiz de bunun farkında olabilse! Özellikle varlıklı büyüklerimiz...

TAHA KEREM-14 AĞUSTOS 2011-ARŞİVDEN DÜŞÜNCELER