Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, bazı yerel televizyonların ortak canlı yayınında soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Seçim sonuçlarıyla, yurt dışında Türkiye’ye karşı atılan manşetlere milletin net şekilde cevap verdiğini belirten Oktay, “O manşetleri tekrardan onlara milletimiz yazdırmıştır. Bizim milletimizin feraseti ve de basireti gerçekten çok yüksek.” ifadelerini kullandı.
Oktay, Millet İttifakı”nın, halkın menfaatleri doğrultusunda oluşturulmaktan ziyade, kendi iç çekişmeleri, siyasi hırsları ve kendi menfaatleri çerçevesinde oluşturulan bir ittifak olduğunu ifade ederek, “Bu menfaat ittifakı, Türkiye’nin menfaatleri ile çelişen bir menfaat ittifakıydı. Bizim yaptığımız tüm çalışmalar herkesi ilkeler bazında bir yerde toplamaktır. Bu, Türkiye’nin kazandığı, Türkiye ortak paydasında buluşan bir ittifaktır.” diye konuştu.
Seçimlerin ardından, yurt dışında da gereken mesajların alındığını ve bunun Türkiye’nin diğer ülkelerle kuracağı ilişkilerde kendini göstereceğini anlatan Oktay, “Herkes şunu biliyor; kritik konularda bütün dünyayı ilgilendiren, gerek bölgesel gerekse global boyuttaki sorunların tamamında Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye ile çalışmak zorunda olduklarını ve bunun aslında dünya barışına da katkı sağladığını çok net görüyorlar.” açıklamasında bulundu.
“MİLLETE KARŞI SAMİMİ OLMAK GEREKİR”
Oktay, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, bir an önce afetin etkilerini geride bırakmak ve depremzedelerin yaralarını sarmak için gece-gündüz çalıştıklarını belirterek, muhalefetin ise o günlerde bölgede “şov” yaparak bu çalışmalara engel olmak istediğini ve sürekli sorun aradığını söyledi.
Seçim öncesinde muhalefetin depremzedelere karşı tutumunun, seçimin hemen ardından değiştiğini dile getiren Oktay, şöyle devam etti:
“Seçim gecesinde sonuç ortaya çıkınca birden neye dönüştü? ‘Bedava konut vereceğiz’ diyenler, bırakın bedava konut vermeyi, verdikleri bir litre suyu haram ettiler. İşte gerçeklik dediğim budur, kurgu dediğim de budur. Milletimiz bu gerçeği görüyor. Yani samimiyetle samimiyetsizlik arasındaki farkı çok net görüyor. Buna göre de zaten hakemliğini yapıyor ve kararını veriyor. Dolayısıyla millete karşı samimi olmak gerekir ve bizim yaptığımız bu; samimiyet.”
