Farz-ı Ayın Olarak Cuma Namazı
Cuma Namazının Farz Oluşu
Âkil, bâliğ, mukîm ve mazereti olmayan erkeklere farz-ı ayın olan Cuma namazı, Kitap, Sünnet ve icma ile sabit bir ibadettir.
Yüce Allah, "Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında, alışverişi bırakıp hemen Allah’ı anmaya koşun. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır." (el-Cum'a, 62/9-10)
buyurarak bu ibadetin önemini vurgulamıştır.
Peygamberimizden Gelen Sünnet
Hz. Peygamber (s.a.s.),
"Cuma namazına gitmek, ergenlik çağına ulaşmış her Müslüman erkeğe farzdır." (Ebû Dâvûd, Tahâret, 124 [342]; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 3/245-246 [5577-5579])
buyurarak bu ibadetin erkek Müslümanlar için zorunluluğunu açıkça ifade etmiştir. Bu, İslam'da toplumsal düzenin ve birlik beraberliğin sağlanmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Toplumsal Etki ve Birlik Beraberlik
Birlik Beraberlik Ruhu
Cuma namazları, Müslüman toplulukları bir araya getirerek dini ve sosyal birliği pekiştirir. Bu toplu ibadet, birlik ve beraberliğin yanı sıra, toplumsal dayanışma ve yardımlaşmanın da bir göstergesidir.
Toplumsal Ahlak ve Düzen
Cuma namazlarının düzenli kılınması, toplumda ahlaki değerlerin ve düzenin korunmasına katkıda bulunur. Bu ibadet, bireylerin hem dini hem de toplumsal sorumluluklarını hatırlatır ve toplumu manevi yönden güçlendirir.
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 12.07.2017 tarihinde belirttiği gibi, Cuma namazı Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminden günümüze kadar kılınagelmiş ve bunun farz olduğu konusunda herhangi bir farklı görüş ortaya çıkmamıştır. Bu, İslam'ın temel direklerinden biri olarak kalmaya devam edecektir.
Cuma namazı kılmayan Müslüman günaha girer ancak dinden çıkmaz. Cuma namazının farz olduğunu kabul etmeyen, inkar eden dinden çıkar.
