Yaşıyoruz..
Bazen gülüyor, bazen ağlıyoruz
bazen yaşıyor, bazense ölüyoruz..
Ders almıyoruz..
Hep ders veriyoruz belki birilerine
Ama şu hayattan ders almıyoruz..

Hergün güneş doğuyor ve batıyorken
Biz hiç batmayacağımızı mı zannediyoruz?
Sözlü sırasının bize hiç gelmeyeceğini mi sanıyoruz..
Farkında değiliz,ölüyoruz..
Her saatimiz ve her günümüz boşa giderken
Farkında değiliz, biz ölüyoruz..
Günlük telaşenin içinde bir basket topu gibi
Bir yükseliyor bir düşüyoruz
Ama menzile varamıyor, masivanın çemberinde oyalanıyoruz..

Hergün toprağa karışan gencecik insanlar,
Dalından kopup toprağa kavuşan yapraklar
Bize birşey ifade edebilmeli..
Tv ekranlarından hayatlarını kaybedenlerin kaybettiklerine dokunmalı
Empatinin tevbeye açılan kapısını keşfetmeliyiz

Beklenmedik beklenti çaldığında kapımızı
Ona hazır olabilmek ne güzel..
Ne güzel herşeyimiz tastamam O'na varabilmek!
Zamanını ziyan etmemiş olmak,
Adını iyilerin yanına yazdırmış olabilmek ne güzel!..

Yaşıyoruz..
Bir boşluğun içine yuvarlanırcasına..
Dedemiz seksen yaşında diye
Biz de seksene dek yaşarız sanıyoruz..
Hatta sanmıyoruz, öyle yaşıyoruz..

Yangın ortasında bir kibrit gibiyiz
Her an bir kıvılcım bizi küle çevirebilir
O an ne övündüğümüz ormanlarımız
Ne de kudretimiz barutumuz fayda verebilir!
Tam aksine, bizi yok edebilir..
Yaşıyoruz.. Nefes alırken veriyoruz
Verirken tekrar almanın garanti olmadığını bilmeden
Öyle sakin ve umarsızca..yaşıyoruz..


Dar zamanların geniş adamları olduk
Yaşadık, ders almadık..
Dedikodusu daha tatlı geldi ölümlerin,
Hikmetine bakmadık..
Resimleriyle ilgilendik kitabın
Ahkamını takmadık..
Günü kurtarmak için koca bir ömür heba ettik..
Küçük bir yama için koca bir mintanı ziyan ettik..

Miras gibi çarçur ediverdik şu ömrü
Halbuki elmasa çevirebilirdik kömürü..