Türkiye genelinde zorunlu hale getirilen trafik sigortası, son dönemde sigorta şirketlerinin poliçe alma sürecindeki uygulamalarıyla gündeme geldi. Birçok şirketin "sistem arızası" bahanesiyle zorunlu trafik sigortası poliçelerini kesmediği ortaya çıkarken, bu durum araç sahiplerini mağdur etmeye devam ediyor.
Sorunun Boyutu
Türkiye'de kanuni bir zorunluluk olarak her aracın yaptırması gereken Zorunlu Trafik Sigortası, 29 milyon aracı kapsıyor. Ancak, son iki yıldır yaşanan sıkıntılar, son aylarda daha da artarak devam ediyor. Sigorta şirketlerinin birçoğu, trafik poliçesi için belirlenen ücretlere rağmen fiyat teklifi vermeyerek, "sistem hatalı" gibi gerekçelerle poliçe kesmiyorlar.
Sistem Hatası Bahanesi
Bazı sigorta şirketleri, trafik poliçesi için belirlenen makul ücretlere rağmen poliçe kesmeme kararı alıyor. Bu durumu meşrulaştırmak adına "sistem arızası" gerekçesiyle poliçe düzenlemediklerini belirtiyorlar. Ancak, bu durumun gerçek bir teknik sorun mu, yoksa sigorta şirketlerinin müşterilere daha yüksek ücretlerle poliçe satma stratejisinin bir parçası mı olduğu ise şüphe uyandırıyor.
Kamu Kurumları ve Özel Sigorta Şirketlerinin Farklı Tutumu
Kamu kurumlarına ait sigorta şirketi, bayilerine gün içinde kullanılmak üzere kasko veya elementer poliçe kesildiğinde, aynı anda trafik poliçesi de kesme imkanı sunuyor. Ancak özel sigorta şirketleri, ek mali tazminat ve çekici hizmeti gibi basit konuları ilave ederek poliçe bedeline yüksek farklar ekleyerek zorunlu trafik poliçesi kesmeyi kabul ediyorlar.
Mağdur Araç Sahipleri
Bu durumdan en çok etkilenen ise araç sahipleri oluyor. Zorunlu trafik sigortasının olmaması halinde cezai işlemlerle karşılaşan araç sahipleri, sigorta şirketlerinin "sistem arızası" bahanesiyle karşılaşınca mağduriyet yaşıyor. Ayrıca, özel sigorta şirketlerinin yüksek farklar talep etmesi de araç sahiplerini ekonomik olarak zor durumda bırakıyor.
Çözüm Arayışları
Bu sorunların çözümü için, ilgili kamu kurumlarının ve sigorta düzenleme otoritelerinin etkin bir şekilde müdahale etmesi bekleniyor. Ayrıca, tüketicilerin haklarını korumak adına şeffaf bir rekabet ortamının oluşturulması ve sigorta şirketlerinin poliçe alma süreçlerinin denetlenmesi gerekliliği vurgulanıyor.
Zorunlu trafik sigortası sürecinde yaşanan bu sorunların çözüme kavuşturulması, araç sahiplerinin güvenini yeniden kazanmak ve adil bir sigorta sisteminin işlemesini sağlamak adına önemli bir adım olarak görülüyor.
