Kuranı Kerim tilaveti ile başlayan panel İnegöl Nilüfer Safvet Koleji öğrencileri ilahi korosunun okuduğu ilahiler ile devam etti. 3a sınıfı öğrencisi Zeynep Azra Çakmak isimli öğrencinin okuduğu şiir bütün katılımcıları duygulandırdı.
İlahi ve şiir dinletisinin ardından konuşmasına başlayan İlahiyatçı Yazar Doç. Dr. Reşit Haylamaz, Efendimizin (sav) hayatını anlattı. Peygamber Efendimizin (sav) hayatının diyalog içinde geçtiğini vurgulayan Haylamaz, hizmetin diyalogla öne çıkması nedeniyle diyaloga bile düşman olanlar bulunduğunu belirtti.
EFENDİMİZİN (sas) HAYATI BAŞTAN SONA DİYALOGDUR
Haylamaz, şöyle konuştu:
“Peygamber Efendimizin (sas) hayatı baştan sona diyalogdur, insanla temastır. Peygamber Efendimizin (sas) gösteremezsiniz, dininden dolayı, inancından dolayı irtibatını kestiği bir tane adam yoktur. Kabilesinden, şehrinden, ailesinden dolayı irtibatını kestiği bir tane adam yoktur. Ne müşriklerin arasında, ne ateistlerin arasında, ne Yahudilerin, ne münafıkların, ne Hıristiyanların arasında, üzerini çizdiği, kapıyı yüzüne kapattığı kimse yoktur. Olsaydı kazanamazdı kimseyi.”
CEMAATİ KESMEYİ CİHADIN EN BÜYÜĞÜ GÖRÜYORLAR
“Bugün, Peygamber Efendimizi (sas) böyle tanıyamayan insanlar, bırakın Ebu Cehillerin peşinden gidip, onlar için üzüntü duymayı, onları din adına aydınlatmayı, camideki cemaati bile bölüp parçalayıp, bir kısmının kellesini almayı cihadın en büyüğü olarak görüyorlar” diyen Haylamaz, şöyle devam etti: “Efendimiz (sas) nerede biz neredeyiz. Biz Peygamber Efendimizi (sas) tanımıyoruz. Efendimizi (sas) tanısaydık zaten böyle olmazdık. Peygamber Efendimizi (sas) tanımaya çok ihtiyacımız var, hepimizin var. Biliyorum diyenin de ihtiyacı var, düşman gözle bakanın da ihtiyacı var.”
DAVA ASR-I SAADETİN PARALELİDİR
Hizmet Hareketinin önemine dikkat çeken Haylamaz, şunları söyledi:
“Muhterem hocamız, Asr-ı Saadeti tutmuş, ete kemiğe büründürmüş, Hizmet diye yaşamaya başlamış, etrafına tavsiye etmiş. Bugün dünyanın dört bir yanında böyle bir güzellik yaşanıyor. İnsanların gönlü bu işe dünyanın her yerinde ‘evet’ diyorsa, Asr-ı Saadet’e bu işin kökü dayandığı içindir. Birileri kötülük için ‘paralel’ dedi.
Bir paralellik varsa burada vardır. Bu dava Asr-ı Saadet’in paralelidir. Bu Hizmetin hiçbir meselesi yoktur ki Peygamber Efendimizin (sas) bir sözüne, bir takdirine dayılı olmasın. Allah’a ne kadar hamd etmemiz gereken bir yerdeyiz. Bu detayı ile Asr-ı Saadet’e bakmayan insanlar bu Hizmet’i anlayamazlar. Anlayamadıkları için meydanlarda ‘Ananas’ türküsü söylerler. ‘Hocanın ne işi var bunlarla’ derler.
Diyebilir misiniz ‘Efendimizin (sas) ne işi vardı. İnsanın elinden tutmak için. Onların öyle bir derdi yok ki. Şu Hizmet’ten başka dünyanın her tarafındaki insanlarla temas kurup, dinin güzelliğini, Rabbimizi, Efendimizi anlatalım düşüncesinde olan kim var" En büyük hedefi birilerinin, 4-5 yılda bir dört köşe seçim sandığı. Halbuki hedefi gönüller olmayan insanlar, bu gönüllüler hareketini anlayamaz.”