"Andolsun biz, Musa'ya açık açık dokuz ayet verdik. (İSRA 101)

BELA VE İMTİHAN: Doğal afetler, inanmayan bir kavim için birer bela idi. İnkarları sebebiyle hepsi başlarına geldi. Bu belaların kalkması için Hz. Musa'ya yalvardılar, O da Allah'a dua etti ve belalar kalktı. Ancak onlar, "Ey Musa, sen gerçekten büyük bir sihirbaz imişsin!"diyerek inat ve inkarlarına devam ettiler. Mekkeli Müşrikler de aynı iddiayı Resulullah Efendimiz'e (s.a.v) karşı yapmışlardır. Resulullah Efendimiz'in (s.a.v) getirdiği bütün mucizelere de sihir demişlerdi.

Neml suresinde de Hz.Musa'nın mucizelerinden bahsedilmektedir: «Asanı at. Musa asasının yılan gibi hareketler yaptığını görünce; arkasına bakmadan dönüp kaçtı. Ey Musa; korkma. Benim katımda peygamberler korkmaz. Yalnız zulmeden müstesnadır. Kötü hali iyiliğe çeviren kimse, bilsin ki; şüphesiz Ben, bağışlarım merhamet ederim. Elini koynuna sok. Firavun ve kavmine gönderilen dokuz mucizeden biri olarak kusursuz bembeyaz çıksın. Gerçekten onlar fasık bir kavim idiler.» [1]

Bu ayet-i kerimeler; Mısır'da, Firavun ve kavminin şahid olduğu dokuz mucizeden söz etmektedir. "Doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar" diye bir deyim var. 9 ayrı doğru, 9 ayrı ayet geldi onlara. Yine de inkarlarına devam ettiler. Hz.Musa Hakk'ı söylediği için Firavun ve taraftarları, O'na karşı gelip düşman oldular. O'nu ve inananları öldürmek istediler ancak boğulup helak oldular.

ON EMİR: 9 mucize ile Fravun ve ordusu helak olurken, İsrailoğulları da zulüm ve esaretten kurtuldular. Kurtulan İsrailoğulları'na Allah'tan 10 emir geldi. 9 mucizede kaybeden Fravun ve ordusu gibi, İsrailoğulları da 10 emirde kaybedenlerden oldular. Kavmini Allah'ın izniyle Mısır'dan çıkarıp, denizin yarılması mucizesiyle Fravun zülmünden kurtaran Hz.Musa'ya, sonraki aşamalarda yine birçok mucize verilmiştir. Bunların bir kısmını hatırlatacak olursak: Asasını taşa vurması, taştan ırmaklar akması, bulutun üzerlerine gölge yapması, gökten bıldırcın eti ve kudret helvasının inmesi, Tur dağının başlarına kalkması, Hz.Musa'nın Allah ile konuşması, İsrailoğulları'na yıldırım çarptıktan sonra dirilmeleri, ölünün dirilip katilini söylemesi,,,Bunca mucizeye rağmen İsrailoğulları Allah'a ve elçisine isyan ettiler.

Aynca, Hz. Musaya, Allah teala tarafından, Tevrat'ta on emir verilmiştir. Bunların neler olduklarını kendisinden soran iki Yahudiye Resulullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Bunlar şu emirlerdir: 1-Hiçbir şeyi Allah'a ortak koşmayın, 2-hırsızlık yapmayın, 3-zina etmeyin, 4-Allah'ın, öldürülmesini haram kıldığı can'a, haksız yere kıymayın. 5-Suçsuz bir insanı, idarecilere şikayet etmeyin. 6-Sihir yapmayın. 7-Faiz yemeyin. 8-Numuslu kadınlara "Zina etti" diye iftirada bulunmayın. 9-Savaştan kaçmayın. 10- Cumartesi yasağım ihlal etmeyin." Bunun üzerine onlar: «Biz senin peygamber olduğuna şehadet ediyoruz» dediler. Peygamber (A.S.) : «Öyle ise, dosdoğru iman etmenize engel nedir?» diye sorunca, dediler ki: «Doğrusu Davud Peygamber (A.S.) kendi soyundan peygamber eksik olmaması için Rabbine dua etmiştir. Bu durumda sana inanıp tamamen uyarsak, Yahudilerin bizi öldürmelerinden korkarız." [2]

HÜLASA: Ülkemizde ve çevremizde yaşanan deprem, sel, yangın gibi afetler, ekonomik sıkıntılar, savaşlar, yakınlarımızın başına gelen ölüm ve kazalar, yaşadığımız hastalık ve diğer hadiseler, aslında hepsi bizim için birer ayet ve uyarıdır.

Güneş, ay, yıldızlar, esen rüzgar, yağan yağmur, doğada şahit olduğumuz her olay bizim için ilahi bir işarettir. Bu olaylar isyan ve günahımızı arttırıyorsa bilelim ki bu Allah'ın dünyadaki bir cezasıdır. Başımıza gelenler tevekkül ve teslimiyetimize yol açıyorsa bunlar bizim Allah katında değerimizi arttıran birer imtihandır.

Ayrıca bir mucize de beklemeye gerek yok. K.Kerim ve Resulullah'ın (s.a.v) sünneti elimizdedir. Bunların varlığı bize mucize olarak yeter.


[1] Neml suresi 10-12

[2] Müsned-i Ahmed/Beyhaki/Taberani/ Nesai, K. Tahrim ed-Dem, bab: 18 /Tirmizi, K. Tefsir el-Kur'an, sure, 17