E- NOKTACI KASIM EFENDİ TEKKE CAMİİ-1: Bu cami, aslında, bir zaviyeli tekkedir. Banisi, İnegöl'üm "Timar-Eri" Hamzabeyzade Derviş Mehmed Bey'dir. Takriben, 1510- 1512 yılları arasında "Cevahirü'l-Ahbar" isimli kitabın yazarı Noktacı Kasım Efendi adına inşa edilmiş ve ona tahsis edilmiştir.

Noktacı Kasım Efendi ise ilgili bölümlerde açıklandığı üzere; Şeyh Abdü'l-kadiri Geylani torunlarındandır. Antakya'da ikamet ederken aldığı manevi bir işaret üzerine; Arapça olarak "Cevahirü'lAhbar" isimli kitabını yazmıştır.

Diğer taraftan İstanbul-Koca Mustafa Paşa Dergahı postnişini Cemal Halveti, Hacca giderken Şam coğrafyasında vefat eyleyince; Noktacı Kasım Efendi, İstanbul'a gitmeyi arzu etmiş ve bu konuda ilgililerden davet beklemiştir.

Şu kadar var ki beklediği davet gelmeyince de O, almış olduğu ikinci bir manevi işaret ile, Bursa'ya gelerek İnegöl fatihi Turgut Alp'in oğlu Hace İlyas Bey tarafından Bursa-Ulu Cami civarında inşa edilmiş olan cami merkezli Hoca İlyas Külliyesine yerleşmiştir.

Sultan II. Beyazıt tarafından 1501 Yılında Karamanoğulları Beyliği, kesin bir şekilde tasfiye edildikten sonra söz konusu beyliğe mensup bir kısım hatırlı ve de nüfuzlu kişiler, İstanbul 'da ve Bursa'da mecburi iskana tabi tutulmuşlardır.

Bunlardan Bursa'da iskana tabi tutulan Karamanlılar, Çekirge semtine yerleşmişler ve burada bir köy oluşturmuşlardır. Noktacı Kasım Efendi'nin hilafet aldığı İzzeddin Ali Karamani de -muhtemelen- Bursa'da iskan edilmiş olan Karaman oğulları eşrafının arasında yer almıştır.

İzeddin Ali Karamani ise Manisa'ya bağlı Marmara / İnegöl'ünde mukim olan Yiğit başı Ahmet Şemseddin Efendi'ye intisap ederek Halveti Tarikat geleneğine göre bu zattan icazet ve hilafet almıştır.

Görülüyor ki soyca Abdülkadiri Geylani'ye mensup olmuş olsa da Noktacı Kasım Efendi, Bursa'ya intikalinden sonra Halveti Tarikat geleneği çercevesinde tasavvufi eğitim görmüş ve bu gelenek çerçevesinde Şeyhi İzzeddin Ali Karamani ve de Saruhani' den icazet ve de hilafet almıştır.

Bu arada-muhtemelen-şeyhının şeyhı Yiğit Başı Ahmet Şemseddin Efendi'nin kaleme almış olduğu tasavvufi risalelerden de esinlenerek geçmiş yıllarda Antakya'da ikamet ederken Arapça kaleme almış olduğu "Cevahirü'l-Ahbar" isimli eserini Türkçe'ye çevirmiştir.

İnegöl'ün "timar-eri " Hamzabeyzade Derviş Mehmed Bey de İnegöl' de zaviyeli bir tekke inşa ettirmiş ve İlgili bölümlerde tasvir ve tavsifi yapılan bu zaviyeli tekkeyi de Noktacı Kasım Efendiye tahsis eylemiştir.

Ardından da İshakpaşa vakıflarının nazırı Kethüda Sinan Bey ile işbirliği yapılarak Noktacı Kasım Efendi, İnegöl'e davet olunmuş ve adına inşa edilen zaviyeli tekkeye yerleştirilmiştir.

Daha sonra Noktacı Kasım Efendi, kendisine tahsis edilen zaviyeli tekkede, "Cevahirü'l-Ahbar" isimli kitabını Halveti Tarikat Geleneği çerçevesinde müritlerine okutmuştur. İlgli bölümlerde açıklandığı üzere; Noktacı Kasım Efendi Zaviye ve Tekkesi, Domaniç'i İnegöl'e bağlayan yürük yolu üzerinde ve İnegöl'ün güvenliğinden sorumlu "yaya -birliği" nin konuçlandığı "irmiyaz = atış alanı" civarında inşa edilmiş olduğundan Noktacı Kasım Efendi'nin irşad hizmeti sunduğu ilk muhatapları, "Babi Geleneği" ne mensup kişiler olmuştur.

Bu nedenle Noktacı Kasım Efendi Zaviyeli Tekkesi- bir anlamda- Babi ve Ahi geleneklerinin kesişim noktası olmuştur. Yıllar önce Orhan Gazi tarafından Merkez Mahallede yer alan Zaviyeli Mescid görevlisine tahsis edilmiş olan "irmiyaz=atış alanı" mevkiinde yer alan ildenizoğlu çiftliği'nin, "hizmet dirliği" olarak Noktacı Kasım Efendi'ye aktarılmış olması da işte bunun en önemli bir delili olsa gerektir.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR