Hayatta kendinizi sıkışmış, bunalmış veya işlerin yolunda gitmeyecekmiş gibi hissettiğiniz anlar olabilir.
Bu duygularla başa çıkmak ve iç huzura kavuşmak için tasavvufunun derin öğretilerinde pek çok nasihat ve yol gösterici ilke bulmak mümkündür.
İşte tasavvuf büyüklerinin bu durumlarda önerdiği bazı önemli nasihatler ve huzur bulmanıza yardımcı olacak altın tavsiyeler:
“Bu da geçer yâ Hû” anlayışıyla sabret
Şems-i Tebrizî: “Hangi kapıyı çalsan, ardında Allah var. Sıkıntılar, seni O’na götüren köprüdür.” der.
Dünyadan gelip geçiyoruz can. Bir han bu dünya, biz de yolcuyuz. Sakın aldanma dünyaya, kalıcı değilsin burada. 1 asır sonra bu gördüğün insanların hiçbiri ve sen, olmayacaksın bu gök kubbe altında.
Düğünler de cenazeler de gelip geçiyor. Mutluluklar da hüzünler de gelip geçiyor bu dünyada. Her neye sahipsen şu an unutma: Bu da geçer ya hu! Sahip olduğun güzel şeylerin kıymetini bil.
Dert, yara ve sıkıntılarını da imtihan bil. Onlar da geçecek zamanla.
Her sıkıntı geçicidir Can. Allah dostları, bela ve musibetleri sabır ve tevekkülle karşılardı. Çünkü her zorluk, yeni bir rahmetin habercisidir.
Allah'ın Kuran'ında koyduğu bir kanundur bu: "Her zorluktan sonra br kolaylık vardır." (İnşirah Suresi)
Allah Kuluna Yeter
Sen sahipsiz değilsin ki, senin bir sahibin var. Gülerken de ağlarken de Rabbini unutma. Çünkü ağlatan da güldüren de O'dur.
Sağlıkla yaşatan, hasta eden ve şifa veren de O'dur. Zengin eden de O, fakir eden de O, rızık veren de O.
Neden rızık derdine düşersin? Çalışmak kuldan, başarı Allah'tandır. Sen yaşadıkça rızkına kefil olan O!
Şimdi büyüklerin bu konudaki nasihatlerine kulak ver:
-
Tevekkül ve Kadere Rıza: En temel prensiplerden biri, her şeyin Allah'ın takdiriyle gerçekleştiğine inanmak ve O'na tam bir tevekkül içinde olmaktır.
-
İbn Arabi gibi büyükler, kulun üzerine düşeni yaptıktan sonra neticeyi Allah'a bırakmasının önemini vurgulamışlardır.
-
Kadere rıza göstermek, içimizdeki isyanı dindirir ve bizi ilahi plana teslimiyete götürür. Unutmayın, "Allah kuluna kâfidir."
-
Zikir ve Dua: Kalbi Allah ile meşgul etmek, sıkıntıların ilacıdır. Mevlânâ Celaleddin-i Rumi, "Ne arıyorsan, sen Osun" derken, kalbin arayışının Allah'a yönelik olması gerektiğini ifade eder.
-
Allah'ın isimlerini anmak (zikir), özellikle de "La ilahe illallah" (Allah'tan başka ilah yoktur) ve "Allah" lafzını tekrar etmek, kalbi ferahlatır, kaygıları giderir ve ruhani bir dinginlik sağlar.
-
Duanın gücüne inanmak ve samimi bir kalple Allah'tan yardım dilemek, iç sıkıntısını hafifletir. Sürekli istiğfar çekmek (Estağfirullah demek), günahların affını dilemekle kalmaz, aynı zamanda kalbinizi arındırır ve üzerinizdeki yükü hafifletir.
"Hasbünallahu ve ni’mel vekîl"
İbrahim (a.s.) ateşe atıldığında bu zikri söylemişti ve ateş ona serin ve selamet olmuştu.
Bu zikir, "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" anlamına gelir. Bunalma, sıkışma anlarında insanın içini ferahlatır ve ilahi güven hissi verir.
Dostlar vefasız, düşmanlar acımasız olsa da, Ateş gibi sarsa da sıkıntılar ruhunu, ateşe atar gibi çekip gitseler de değer verdiklerin, İbrahim gibi ol sen yine de.
İyi ki sen varsın Rabbim de ve tebessüm et.
Dert seni yiyip bitirmeden, sen derdi ye
İşlerini neden dert edinirsin Can? Merak etme her şey olduğuna varır. Dünya işi de bitmez. İnan, sen öldüğünde de nice yapılacak işlerin olacak ve hepsi geride kalacak.
Mezarlar nice vazgeçilmez insanlarla dolu. Hepsinin o vazgeçemedikleri işleri geri de kaldı. Toprak olup gittiler. Çoğu unutuldular.
Şimdi büyüklerin bu konudaki nasihatlerine kulak ver:
-
Sabır ve Şükür: Tasavvuf ehli, sıkıntılı zamanlarda sabırlı olmanın ve her halükarda şükretmenin önemini vurgular.
-
Hacı Bayram-ı Veli gibi alimler, sabrın, belaların ilacı olduğunu ve şükrün, nimetleri artırdığını öğretmişlerdir.
-
Her olumsuzlukta bile bir hikmet aramak ve Allah'ın verdiğine razı olmak, kalbi huzura kavuşturur. Mevlana'nın dediği gibi, "Dert seni yiyip bitirmeden, sen derdi ye."
-
Nefis Muhasebesi ve Tövbe: Kendi iç dünyamıza dönmek, hatalarımızı görmek ve Allah'tan af dilemek (tövbe), manevi yüklerden arınmanın en etkili yoludur.
-
Kuşeyri Risalesi gibi temel eserlerde, nefis muhasebesi yapmanın ve günahlardan arınmak için samimi bir tövbeye yönelmenin önemi açıkça belirtilmiştir. Bu, iç huzursuzluğun temelindeki manevi kirlilikten arınmayı sağlar.
-
Kanaat ve Azla Yetinme: Dünyevi hırslardan ve aşırı beklentilerden arınmak, iç huzurun anahtarlarından biridir.
-
İmam Gazali, "Kanaat tükenmez bir hazinedir" der. Azla yetinmek, sahip olduklarımıza şükretmek ve mal-mülk hırsından uzak durmak, kalp üzerindeki baskıyı hafifletir ve gerçek özgürlüğü deneyimlememizi sağlar.
-
Kendinize yetebilmek, huzurun temelidir.
Başkasının derdine derman olmak, kendi dertlerinizi unutturur
Unutma can, sevdikçe sevileceksin. Nefret ettikçe nefret edileceksin. Mutlu ettikçe mutlu olacaksın.
Paylaştıkça kazanacaksın. Kendine sakladıkça kaybedeceksin. Ah aldıkça üzüleceksin.
Öyle ise hayatındaki her canı bir imtihan bil. Dokunduğun herkese şefkat ve sevgi göster.
İçinde hüzün ve acıyla hapsettiğin herkesi, her şeyi affet! Özgür bırak, gitsinler senden. Affet ki Rabbin de seni affetsin!
Şimdi büyüklerin bu konudaki nasihatlerine kulak ver:
-
Hizmet ve İnfak: Başkalarına yardım etmek, iyilik yapmak ve paylaşmak, kendimizi yalnız ve sıkışmış hissettiğimizde bize büyük bir rahatlama sağlar.
-
Yunus Emre'nin dediği gibi, "Yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü." İnsanlara faydalı olmak, kalbi genişletir, empati duygusunu geliştirir ve varoluşsal bir anlam kazandırır.
-
Bir başkasının derdine derman olmak, kendi dertlerinizi unutturur.
-
Sohbet ve Salihlerle Birliktelik: Manevi rehberlerden veya salih insanlardan oluşan bir çevrede bulunmak, ruhu besler ve doğru yolu görmemize yardımcı olur.
-
Sohbetler, kalbi yumuşatır, dünya kaygılarından uzaklaştırır ve ilahi aşka yöneltir. Güvenebileceğiniz, sizi iyiye yönlendiren insanlarla vakit geçirin.
-
Vahdet-i Vücud Anlayışı: Her şeyde Allah'ın tecellisini görmek, tasavvufi bir derinliktir. Bu anlayış, evrendeki her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu ve her olayın ilahi bir planın parçası olduğunu idrak etmeyi sağlar. Bu farkındalık, olaylara bakış açımızı değiştirir ve içimizdeki kaosu dindirir.
-
Her olayın bir hikmeti olduğunu unutmayın.
-
Doğayla İç İçe Olun: Mümkünse açık havada vakit geçirin. Yürüyüş yapın, yeşilliklere bakın veya temiz hava alın. Doğanın sakinleştirici etkisi, zihninizi dinlendirir ve ruhunuzu tazeler.
-
Kendinize Zaman Ayırın: Hobilerinize dönün, sizi mutlu eden şeylerle meşgul olun. Belki bir kitap okumak, müzik dinlemek veya sadece sessizce oturmak bile size iyi gelebilir. Kendinize şefkatli davranın.
-
Küçük Başarıları Kutlayın: Hayatta her şeyin yolunda gitmediği hissine kapıldığınızda bile, küçük başarılarınızı ve olumlu gelişmeleri fark edin. Minnettar olmak, bakış açınızı değiştirecektir.
Kendini Bunalmış Hissedenlere Altın Tavsiyeler
-
Bol Bol "La havle ve la kuvvete illa billah" de: Güç ve kuvvetin sadece Allah’ta olduğunu hatırlatır, iç sıkıntını hafifletir.
-
"Hasbünallahu ve ni’mel vekîl" zikriyle Allah’a teslim ol: “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir.” diyerek yüklerinden kurtulursun.
-
Her gün istiğfar et: "Estağfirullah el azîm." de: Kalpte biriken manevi kirleri temizler, ruhu hafifletir.
-
Dua etmeyi bırakma, ama sabırsızlık etme: Kabul hemen gelmese bile, duan seni Allah’a yaklaştırır.
-
Sabah namazını mutlaka kıl ve ardından tesbihat yap: Güne manevî zırhla başlarsın, kalbin ferahlar.
-
Kur’an oku, anlamaya çalış, kalbini ona teslim et: Kur’an, dertlere en büyük şifa ve kalbe nurdur. (İsra, 82)
-
"Yâ Fettâh" ve "Yâ Sabûr" esmalarını her gün zikret: Zor kapıları açar, sabırla aydınlığa çıkarır.
-
Sâlih ve güzel insanlarla dostluk kur: Kalbi güzel insanların yanında bulunmak ruhuna iyi gelir.
-
Her şeyin geçici olduğunu hatırla: "Bu da geçer yâ Hû: Sıkıntılar sonsuz değil, sabırla atlatılır.
-
Az ye, az konuş, az uyu – kalbine yer aç: Nefsini değil, ruhunu besle ki iç huzurun artsın.
-
Kendini kıyaslamaktan vazgeç, kaderine rıza göster: Her insanın sınavı farklıdır, sen kendi yoluna odaklan.
-
Tasavvuf kitapları oku, büyüklerin nasihatlerini dinle: Kalbini temizlemek için ariflerin hikmetli sözleri en güzel ilaçtır.
-
Küçük iyilikler yap, sadaka ver, dua al: Verdiğin huzur, misliyle sana döner.
-
Gönlünü Allah’a aç, ağla, içini dök: Allah kulunun gözyaşına rahmet eder.
-
Tevekkül et: Elinden geleni yap, gerisini Allah’a bırak: Zaten kontrol sende değil. Allah dilerse olur.
Huzur Allah’a Yakınlıktadır
Yaratan kalpleri, kendi esmasına ve zikrine göre ayarlamış. Kalplerimiz ve ruhlarımız ve sahip olduğumuz, sahip olmadığımız her şey O'na ait.
İstediğini sev canım ayrılacaksın sonunda. İstediğin kadar yaşa, öleceksin mutlaka. Mevsimin bahar olduğuna aldanma. Bu ömrün kışı da var. Hastalık da var, yaşlılık da var, ölüm de var bu yolculukta.
Öyle ise O'ndan iste, ne istiyorsan. 0'nla paylaş, ne derdin varsa. O'na kaç korktuğunda, O'na koş sevindiğinde.
Huzur bulmak istersen can, kalbini sahibine teslim et.
Kuran-ı Kerim kalplerimizin ilacını haber veriyor: “Kalpler ancak Allah’ı zikretmekle huzur bulur.” (Ra’d, 28)
Kulluğun ve huzurun özü, Allah’a yakınlıktır. Kalp O’ndan uzaklaştıkça daralır. O’na yöneldikçe genişler. Bütün bu sıkıntı ve dertler sana bir çağrıdır: "Yönünü Rabbine çevir!" " Sahibine Koş!"
İnanç haberleri için TIKLAYINIZ!
Astroloji ve Rüya haberleri için TIKLAYINIZ!
Kadın Aile haberleri için TIKLAYINIZ!
Kültür Sanat haberleri için TIKLAYINIZ!