Bugün 29 Mayıs İstanbul’ un 571. fetih yıldönümüdür. Hayırlı olsun. Dünyanın 2 kıta üzerinde toprağı olan bir karış toprağına bir acem mülkünün feda edildiği bir metropoldür İstanbul. Efendim, İstanbul ismi-Müslüman bol-anlamında ki –İslam bol kelimesinden gelir. Türk ilim adamları Osmanlı Devletinin son günlerine kadar mektup zarflarının üzerinde ve eserlerinde-İslam bol-kelimesini kullanmışlardır. İstanbul –Sultan şehir, Der saadet, Dar-üs-Seade, Asitane, Aziz İstanbul – gibi başka isimlerle de anılmıştır. Fetih öncesinde Müslümanlar arasında ki adı-Konstantiniyye- idi.  1453 senesine kadar birçok defa çeşitli devletler tarafından kuşatılan İstanbul un fethi, Müslümanlar arasında İslamiyet’le birlikte ortaya çıkan mukaddes bir ideal olmuştur. Peygamber Efendimizin ^^İstanbul muhakkak fethedilecektir, bu fethi yapacak hükümdar ne güzel hükümdar ve onun askerleri ne güzel askerlerdir ^Hadis-i şerifi, bütün İslam hükümdar ve kumandanlarının bu şehri fethetmek arzu ve gayretlerini harekete geçirmiş, İslam ordularının dalga dalga bu şehre akmalarına sebep olmuştur.

             İstanbul un fethine ilk teşebbüs 3.halife Hazreti Osman ın hilafeti zamanında Suriye Valisi olan Hazreti Muaviye tarafından yapılmış 670 senesinde ki kuşatmaya pek çok Sahabe-i Kiramla beraber İstanbul un manevi mimarlarından, Peygamber Efendimizin Medine ye hicret ettiği zaman evinde misafir etme şerefine nail olan Hazreti Ebu Eyyup El Ensari de katılmış, seksen yaşında olmasına rağmen Peygamber Efendimizin müjdesine kavuşmak istemiş İstanbul önlerine kadar geldiklerinde hastalanıp yatağa düşmesine rağmen harbi seyrini takip etmiş,  öldüğünde hemen oraya değil, ordunun varabileceği en uç noktaya defnedilmesini vasiyet etmiştir.

            Ancak defalarca teşebbüs edilmesine ve kuşatılmasına rağmen hiç kimseye nasip olmayan bu güzel şehrin fethi genç yaşta ki Fatih’e nasip olmuştur. Daha 21 yaşında ki bu genç hükümdar 53 gün süren muhasaradan sonra karadan gemileri yürüterek, toplar kullanarak daha nice kimsenin aklına gelmeyecek askeri manevralarla İstanbul ‘u fethetmeye muvaffak olmuştur. Etrafında ki bazı kişilerin umutsuzluğa düşüp muhasaradan vazgeçirmeye çalıştıkları vakit o büyük kararlılıkla –Ya ben İstanbul’u alırım, ya İstanbul beni – diyerek azmini göstererek fethi gerçekleştirmiş Peygamberimizin övgüsüne mazhar olmuş, dünya yüzünde pek kimseye nasip olmayacak eşsiz bir zafer kazanmış aynı zamanda bir çağı kapatıp bir çağı açmıştır. Taşı toprağı altın olan, bir karış yerine bir acem mülkünün feda edildiği bu güzelim İstanbul’u bize dünya durduğu müddetçe kadim vatan toprağı yapmış,  bize armağan etmiştir. Ayasofyayı camiye çevirmiş ilk namazı orada kılmış Ayasofya’yı fethin sembolü yapmıştır. O gün Avrupa’ nın ve Hıristiyanlığın mumu sönmüş, Türk ve Müslümanlığın nuru parlamış, bütün dünyayı sarmaya başlamıştır.  İsterseniz burada sözü İstanbul un fethini en iyi anlatan Arif Nihat ASYA’ ya bırakalım.

                                 FETİH MARŞI

   Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek

   Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek,

   Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek

   Yürü hala ne diye oyunda oynaştasın

   Fatih’in İstanbul’ u fethettiği yaştasın.

  Sende geçebilirsin yardan, anadan serden

  Senin de destanını okuyalım ezberden

  Haberin yok gibidir taşıdığın değerden

  Elde sensin, dilde sen gönüldesin baştasın

  Fatih’in İstanbul’ u fethettiği yaştasın.

İLK YAZIM

Çok değerli Genç Gazete okurları:

        Ben Aslan TORUN Gazeteci şair ve yazar. Bundan sonra belli aralıklarla gazetenizde yazılar yazarak sizlerle beraber olacağım. Ben Artvin Şavşatlıyım. Halen Balıkesir de yaşıyorum. Emekli Sağlık Memuruyum.1981 yılında güzel İnegöl’e geldim ve eski Hastanede Hükümet Tabipliğinde 3 yıl görev yaptıktan sonra 1984 yılında Cerrah Sağlık Ocağının kuruluşunu yaptıktan sonra 1996 yılına kadar orada görev yaptım. Bütün eş, dost, arkadaş ve köylülerim İnegöl’de olduğu için bir ayağım devamlı buradadır. Ne zaman fırsat bulur İnegöl’e gelirsem kendimi ikinci evime gelmiş gibi oluyorum.3 tane yayınlanmış kitabım vardır. Balıkesir’de iki gazeteye Artvin Serhat gazetesi Şavşat’ın sesi gazetesine ve bir İstanbul’daki Ulusal gazeteye yazılar yazmaktayım. Ankara’da ki İlesam, Bursa AKSU ve Balıkesir BAYŞAD üyesiyim. On gün önce İnegöl’e geldim ve Genç gazetede çok değerli Ayhan Talha Bayraktar Beyle tanıştım. Kendisiyle çok güzel bir sohbetimiz oldu. Gösterdiği yakınlığa ve sıcak ilgiye çok teşekkür ediyorum. Bütün İnegöllülere ve bu gazeteyi okuyan bütün okuyucularıma sağlık başarı ve mutluluklar diliyorum. Bu benim gazetede ki ilkyazım.             

     Sağlıklı ve esen kalın. Sağ.Yazar.Aslan TORUN