İnegöl ovasının tek bir yokuşu vardır. O da İnegöl Belediye binasının arkasında yer almaktadır.

Burası tarihi İnegöl Höyüğüdür. Bu yükseltinin altında 4 bin yıllık İnegöl tarihi yatmaktadır. Kimbilir bu Yokuş'un altında kaç İnegöl daha var?

Geçen haftaki yazımızda belirtmiştik: Bugünkü Belediye Binası, arkasındaki Müftülük binası, Ziraat odası binası, PTT binası ve devamındaki bankaların binaları, Yokuş'un bir kısmı yok edilerek oraya dikilmiştir. Yokuş'un bu bölümdeki toprakları kazılarak alan dümdüz edilmiştir.

HEKİMZADE ALİ PAŞA CAMİİ

Daha da acısını paylaşayım; 1 asır öncesine kadar bu yokuşta İnegöl'ün tarihi bir camisi vardır; Hekimzade Ali Paşa Camii. Bu cami ve minaresi tüm İnegöl'ü görmekte idi. Yokuşun bulunduğu alan aynı zamanda da Romalılardan beri İnegöl'ün yönetim merkezidir. Osmanlı zamanında bu işlevini sürdürmüştür. İnegöl'ün Hükümet Konağı da buraya yapılmıştır. Günümüzde bu bina Belediye Merkez Binası olarak kullanılmaktadır. İşte kayıp Camii bu binanın hemen arkasındadır. İnegöl'ün devlet erkanı Cuma namazını burada kılarmış. Bu cami, Yokuş'un üzerinden geçen tek yolun, Belediye Binası tarafından girişinde, sağ taraftadır. Ve bu yol hala resmen Hekimzade Sokak ismini taşımaktadır.

Eski fotoğraflara bakın. Camii yıkılıp kaybolmadan önce minaresi Hükümet Binasının arkasında görünüyor. Merdivenleri var. Avlusunun duvarları var resimde. Başka bir fotoğrafta tüm İnegöl'e hakim binası ve minaresi ile Yokuş'un yanında görünüyor. Tam Belediye Binasının arkasına düşüyor.

Recep Akakuş hocadan aldığım bilgiye göre; 1930'lu yıllara kadar bu cami ayaktadır. Bu cami niçin yıkılmıştır? Arazisi ne olmuştur? Tapuda kaydı var mıdır? Kamu ve vakıf alanları şahıslara mı geçmiştir? Kafamda araştırılmaya muhtaç birçok soru var.

İNEGÖL'E DAİR BİR HAYALİM VAR

Şöyle bir hayal edin; İnegöl höyüğü korunmuş. Beton yapılaşmaya izin verilmemiş. Höyük üzerinde tarihi İnegöl evleri sergilenmiş. Kaybolan surlar yerine tarihi dokuya uygun kale ve surlar yapılmış. Kale içinde tarihi Hekimzade Ali Paşa Camii de var. Geri kalan alan ağaçlandırılmış ve yeşillendirilmiş. Turizme açık bir park ve mesire alanı olmuş. Höyüğün zirvesinde de şanlı al bayrağımız dalgalanıyor.

Yokuş'taki bayrağımız ve Cami minaresi, İnegöl'ün giriş ve çıkışından yolcu ve misafirleri selamlıyor. Yokuş'un yanı başında tarihi Yıldırım camii, İshakpaşa camii ve Medresesi, Kapalı Çarşı, Cafer Bey Hanı, Türbe ve tarihi hamamlar, eski İnegöl evleri... Betonun, demirin, yağmanın bu tarihi adadan uzak tutulduğunu düşünün. Tarihin ve kültürün, yeşilin ve ağaçların koynuna bırakıldığını düşünün. İnegöl tarihi ve turizmi açısından bu alan paha biçilmez bir eser olurdu değil mi?

Gelin görün ki; malesef bunlar artık bir hayalden ibaret... Duam şudur ki; gelecekte tarihin üzerindeki beton örtüyü çekip açacak ve bu eşsiz eserleri ayağa kaldıracak Şehr-i eminler yetişsin. İşte o gün geldiğinde ölmüş olsak bile ruhumuz şad olacaktır İnşallah!